Bâyezid-i Bistâmî Hazretleri, kırk beş kez haccetmiş ve pek çok
kerameti zahir olmuş Allah dostlarından biriydi. Bir gün Arafat
tepesinde oturuyordu. Nefsi ona şöyle fısıldadı: "Bâyezid, senin
bir benzerin var mıdır? Kırk beş defa haccettin ve binlerce defa
Kur'an- Kerim'i hatim eyleme bahtiyarlığına eriştin."
Bu ses onu çok üzdü. Nefsinin hâlâ onu benlik ve kibir uçurumuna
doğru sürüklemek istediğini anladı. Derhal toparlandı ve orada
bulunan mahşeri kalabalığa dedi ki: "Kim benim kırk beş defa yapmış
olduğum haccı, bir ekmeğe satın alır?" Bir adam başını kaldırdı,
"Ben alırım" deyip ekmeği uzattı.
Bâyezid aldığı ekmeği orada bulunan bir köpeğin önüne attı. Ve
sonra işini bitirip yol hazırlığı yaparak Rum diyarına doğru yüzünü
çevirdi. Günlerce yol aldıktan sonra bir rahiple karşılaştı. Rahip,
terbiyeli bir adama benziyordu. Hazretin elini tutup evine misafir
olarak götürdü. Evinde ona bir oda ayırdı. Bâyezid, kendisine
ayrılan bu odada ibadete başladı ve kalbini her şeyden çevirip
Cenab-ı Hakk'a yöneltti. Rahip, her gün onun yiyeceğini, içeceğini
sabah-akşam getirip önüne koyar, sonra dışarı çıkardı. Bu hâl, bir
ay devam etti.
Bâyezid bu kez nefsine dönerek...