ÇANAKKALE anmaları bütün görkemiyle tek bir kavramın altını
çizmeye odaklanmıştı: Dostluk.
16 devlet başkanı, 3 parlamento başkanı, 3 cumhurbaşkanı
yardımcısı, 5 başbakan, 1 eski cumhurbaşkanı, 28 bakan, 6
uluslararası örgüt genel sekreteri olmak üzere 90’a yakın ülkeden
üst düzey konuğun katıldığı törende Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu
sözlerle dile getirdi Türkiye’nin Çanakkale mesajını: “Burada, bir
araya gelen tüm ülkeleri, savaş yüzyılının çağrısının sona erip
barış yüzyılının başlaması çağrımızın muhatabı dostlarımız olarak
görüyorum. Dünyanın bu mesaja gerçekten çok ama çok ihtiyacı var.
Ortak acıları, yeni düşmanlıklar üretmeye değil, barışın, sevginin
ve yeni dostluğun temelleri için paylaşmamız gerekiyor.”
Aynı saatlerde Erivan’da da soykırımın 100. yılı için düzenlenen
tören devam ediyordu. Ermenistan’ı anlamak mümkün. Türkiye ne
yaparsa yapsın, Sarkisyan geçim kaynağı olan diaspora Ermenilerinin
sözünden dışarı çıkamaz.
Diaspora Ermenileri ise özellikle Batılı ülkelerde misyonları,
faaliyetleri oranında moral ve siyasi üstünlük kazanabildiklerini
bilmekteler. “Türkler, Ermenilere soykırım uyguladı” tezini ne
kadar iyi savunurlarsa o kadar değer gördüklerinin bilincindeler ve
bulundukları ülkelerdeki şanslarını, söz konusu siyasi pazarlık
kozları sayesinde elde ettiklerinin farkındalar. Rahmetli Hrant
Dink az uğraşmadı bu topluluklarla. Dink’in tezi, “Ermeniler ve
Türkler bu konuyu kendi aralarında çözmeli. Aramıza girmeyin”
şeklindeydi.