Bilindiği üzere, KDV iade alacakları vergi dairelerince
takip edilen amme alacaklarına, ithalde alınan vergilere, Sosyal
Güvenlik Kurumu prim borçlarına mahsup edilebiliyor iken, 7 Seri
No.lu KDV Genel Tebliği ile, KDV Genel Uygulama Tebliğinin
IV/A-2.1.1. bölümüne “(4760 sayılı ÖTV Kanunu'ndan doğan borçlar
hariç)” ibaresi konulmak suretiyle, 04.10.2016 tarihinden itibaren
KDV iade alacaklarının ÖTV borçlarına mahsubu imkansız hale
getirilmişti.
Bu değişikliğin üzerinden 9 ay bile geçmemiş olmasına rağmen;
Maliye Bakanlığı yanlıştan dönerek 22 Haziran 2017 tarihli ve 30104
sayılı Resmi Gazete 'de yayımlanan 13 Seri No'lu Katma Değer
Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair
Tebliğ ile KDV Genel Uygulama Tebliğinin (IV/A-2.1.1.) bölümünün
birinci paragrafında yer alan (4760 sayılı ÖTV Kanunu'ndan doğan
borçlar hariç) ibaresi yürürlükten kaldırılmış, aynı Tebliğin
(IV/A-6.) bölümüne dördüncü paragrafından sonra gelmek üzere
aşağıdaki paragrafı eklemiştir:
“Öte yandan, iade hakkı tanınan işlemlerden kaynaklanan KDV
iade alacağının 4760 sayılı ÖTV Kanunu'ndan doğan borçlara mahsuben
iadesi, mükellefin talebine bakılmaksızın münhasıran vergi inceleme
raporu sonucuna göre yapılır. Mahsup işlemi, vergi inceleme
raporunun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarih itibarıyla
yerine getirilir. Talep edilen iade miktarının tamamı için ‘ İTUS
(İndirimli Teminat Uygulama Sistemi) sertifikası sahibi mükellefler
de dahil ‘ teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine
getirilir ve teminat vergi inceleme raporu sonucuna göre
çözülür.”