Son üç yıldır, ekonominin iyi gitmediği bilinen bir gerçektir.
Gerçi, hükümet bu gerçeği kabul etmemekte direniyor ama rakamlar
Türkiye’de ciddi bir ekonomik kriz olduğunu gösteriyor.
Bugün sizlere 2015, 2016 yılları ve 2017 yıllının ilk altı ayına
ait vergi tahakkuk ve tahsilat oranları ile İstanbul’a ait aynı
verileri ortaya koyarak, özellikle Anadolu’da faaliyette bulunan
işletmelerin, İstanbul ortalamasının çok altında kalmalarını
yorumlamaya çalışacağım.
İstanbul tek başına Türkiye ekonomisinin yüzde 44’ü demektir.
Aşağıdaki tahakkuk tahsilat oranları incelendiğinde; İstanbul’un
Türkiye ortalamasının üzerinde kaldığı görülmektedir. Bu durumda
ortalamanın aşağıya çekilmesi, Anadolu’da faaliyette bulunan kişi
ve kurumların ekonomik faaliyetlerinin bozulması ve vergilerini
ödeyememesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle Dahilde Alınan
Katma Değer Vergisi’nde 2015 yılı sonunda yüzde 59, 2016 yılı
sonunda yüzde 52 olan tahakkuk tahsilat oranının, 2017 yılının ilk
altı ayı sonunda Türkiye’de yüzde 32’ye inmiş olmasına rağmen,
İstanbul’ da oranın yüzde 37.6 ‘da kalması bu tezimizi
güçlendirmektedir.
Siz değerli SÖZCÜ okurlarından, aşağıdaki ibret tablosunu
dikkatlice incelemenizi rica ediyorum.
Tablo vahim…
Yukarıdaki tablolardan da net bir şekilde görüleceği üzere;
vergi tahsilat oranı sürekli olarak düşmektedir. 2016 yılı sonunda
gerçekleşen vergi tahakkuk/ tahsilat oranı,1983 yılından bu yana
gerçekleşen en düşük tahakkuk/tahsilat orandır.
Yukarıdaki tablolarda en dikkat çeken sonuç, Dahilde Alınan Katma
Değer Vergisi’nin yıllar itibarıyla sürekli artmasına rağmen,
tahsilat oranı sürekli olarak düşmektedir. Öyle ki, 2015 sonu
tahakkuk/tahsilat oranı yüzde 59’dan 2016 sonu itibarıyla yüzde
52’ye 2017 yılının ilk altı ayı sonunda da yüzde 32’ye
düşmüştür.
Bu şu demektir; esnaf, tüccar ve işadamı tahsil ettiği ve emanet
niteliğinde olan Katma Değer Vergisi’ni devlete beyan etmekte ancak
ödemeyerek kredi gibi kullanmaktadır. Bu kullandığı kredinin yıllık
maliyeti yüzde 16.8 gecikme zammıdır.
Vergi mükellefleri bankalardan kredi alabilmek için gerekli olan
bilançolara sahip olmadıkları gibi, verebilecekleri teminatlarda
yeterli değildir. Bu yüzden Katma Değer Vergisi’ni banka kredisi
gibi kullanmaktadırlar.
Esnaf, tüccar ve işadamı böyle bir yola başka çareleri olmadığı
için başvurmaktadırlar. İşler yolunda gitse; kârlılık ve tahsilat
ile ilgili sorun yaşanmasa, bu tür yollara tevessül etmeyecekleri
aşikardır.
Görünen odur ki; Anadolu iş dünyası, İstanbul’a nazaran ekonomik
krizi daha çok hissetmektedir. Anadolu’da tahribat daha büyük ve
yıkıcıdır.
Türkiye, ekonomide Kurtuluş Savaşı’nı Anadolu’dan başlatmak
zorundadır.