Bu yıl program yapmam konusunda teklif geldiğinde “Bir zamanlar FETÖ’cülerin kullandığı, Cem Küçük’ün olduğu yerde FETÖ ile mücadele konuşulamaz” diyerek reddetmiştim. Anlayışla karşıladıklarını söylediler. Ben de bunu da kendisine iletebileceklerini söyledim, orada program yapan ve beni konuk olarak davet eden başka meslektaşlarıma da iletmeleri için anlattım. Kulağına gitmiş olmalı. Çünkü dün kaleme aldığı “FETÖ’den parayı götüren Kemalist avukatlar olayı” yazısı ile hiç ilgim olmayan bir konuda aklı sıra beni sınıyor. Şöyle bir soru sormuş; “En azılı FETÖ’cülerden Ahmet Küçükbay göz göre göre kurtarıldı ve millet buna çok öfkeli. Küçükbay, FETÖ’nün en üst düzey adamlarından biri ama avukatları Kemalist Turgut Kazan ve Aslı Kazan. Tam bir etik rezalet bu. Nitekim şu an Kemalist yurttaşlarımız da Kazan Ailesi’ne haklı olarak çok kızgın… Kemalist Turgut ve Aslı Kazan, FETÖ’nün ağababalarından birini kurtardılar. Büyük vebal altına girdiler. Kamuoyuna Küçükbay’dan ne kadar para aldıklarını da açıklamak ahlaken mecbur oldukları bir durumdur. FETÖ ile mücadelede aslan kesilen Nedim Şener’e soruyorum: Kemalist Kazan Ailesi’nin bu yaptığını ahlaka uygun buluyor musun?” Bak şu soru sorana! Hemen söyleyeyim; soru doğru, soruyu soran adam yanlış. Soruyu soran adam neden “yanlış” anlatayım; Cem Küçük, FETÖ’nün güçlü olduğu zamanda yaptığı belgesellerle kumpas davalarının parçası olmuştur. FETÖ elebaşı için “Hocaefendi”, FETÖ üyeleri için, “Allah ve vatan sevgisiyle hareket eden bu insanlar niçin karanlık unsurlar tarafından hedef gösteriliyor? Çünkü kendi tahtları sallanıyor. Alıştıkları düzen son buluyor.” şeklinde yazılar yazmıştır. FETÖ elebaşının ABD’de vize alması için referans mektubu yazan CIA elemanı Graham Fuller’in kitaplarını basmış, medyada pazarlamıştır. FETÖ’nün 17 Aralık operasyonu gecesi bile tele...