“Af” cezaevlerinin değişmez gündemidir, konuşulmadığı gün
yoktur. MHP Genel Başkanı Bahçeli, “kader mahkumları için af”
tartışmasını ortaya attığı andan itibaren dışarıda da gündem “Af”
oldu. O zaman ‘kader kurbanı’ kim? sorusu gündeme geliyor. Bugün
toplam 212 bin 716 kişilik kapasitesi olan 388 cezaevinde 252 bin
290 tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Yani doluluk oranı yüzde 112’ye
çıktı. 193 bin 104 kişi hükümlü 59 bin 290 kişi tutuklu. Tutukluluk
oranı yüzde 33. Devlet 139 yeni cezaevi inşa ediyor ama rakamlar şu
anda cezaevlerinde yatacak yer sıkıntısı olduğunu gösteriyor.
Doluluk oranı yanında bir de “kader kurbanı” denilen kişiler af
konusunda tartışmanın temelini oluşturuyor. Şu anda cezaevlerinde
50 bin 386 kişi uyuşturucu, 33 bin 32 kişi hırsızlık, 28 bin 274
kişi adam öldürmek, 24 bin 919 kişi yaralama, 22 bin 8 kişi gasp,
16 bin 566 kişi cinsel saldırı, 6 bin 61sahtecilik, 3 bin 119 kişi
dolandırıcılık, 2 bin 74 kişi fuhuş, suçlarından cezaevinde. Terör
gerekçesiyle 46 bin 68 kişi cezaevinde. Bunların 24 bin 622’si
hükümlü, 21 bin 446’sı tutuklu. İşte tam bu noktada “kader kurbanı
kim?” sorusu önem kazanıyor. Uyuşturucu satıp insanları
zehirleyenler mi, insanların hayatını elinden alanlar mı? Yoksa
hırsızlar mı? Bu, siyasetçilerin tek başlarına vereceği bir karar
değil, bence en doğrusu; bu kararın “kader kurbanı” denilen
kişilerin gerçek kurbanları ile tartışılarak verilmesidir.