Fethulahçı Terör Örgütü’nün Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki
“mahrem imamlar” soruşturmalarını yakından takip ediyorum. Tamamına
yakını “öğretmenlik” mesleğini yapan bu “mahrem imamlar” TSK
içindeki FETÖ’cü subaylarla ilişki kurup, örgüte yönelik
operasyonların detaylarını öğrenmeye ve önlem almaya
çalışıyorlar.
Ayrıca operasyonlarda başı çeken isimleri tespit edip sosyal
medya aracılığıyla itibarsızlaştırmaya uğraşıyorlar. Ancak işler
FETÖ’nün, FETÖ elebaşı Gülen’in düşündüğü gibi gitmiyor. Çünkü
İstanbul’da başlayan ve dokuz bine yakın ismin tespit edildiği
ankesörlü hat operasyonlarında kısa süre içinde 500 kişi gözaltına
alındı ve 150’si itirafçı oldu. İtirafçı olanların sayısında hızlı
bir artış var.
15 Temmuz’dan bu yana Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde
gözaltına alınan kişilerden bin 63’ü itirafçı olmuşken, son bir
ayda 406 kişi birden itirafçı olarak etkin pişmanlıktan yararlandı.
Sadece Kara Kuvvetleri’ndeki itirafçı sayısı bin 469’a
çıktı.
Deniz Kuvvetleri’nde 379 subay itirafçı oldu onların verdiği
bilgiler sayesinde 585 sivil mahrem imama ulaşıldı. Bunda en önemli
etken itirafçı olanlar hakkında “geçici görevden uzaklaştırma”
kararı uygulanmış olması. Darbe girişiminde rol almamış bu kişiler
hakkında, doğrudan TSK’dan atmak yerine etkin pişmanlık
hükümlerinden yararlandırarak, geçici görevden uzaklaştırma kararı
alınması maddi haklarının korunması anlamına geliyor. Bu da
FETÖ’nün kripto yapısının çatlamasında en önemli etken.