Söyleyecek sözleri vardı.
Ankara’da toplanacaklar.
Anlatacaklardı.
Seslerine yasak geldi.
Ankara Valiliği işçilerin miting yaparak düşüncelerini,
tepkilerini, eleştirilerini dile getirmelerine izin vermeyeceğini
çünkü “seçim dönemi güvenlik
sağlanamayacağını” açıkladı.
Demokratik bir haktır.
Herkes kırmadan, dökmeden, şiddete, teröre başvurmadan kendini
ifade edebilir. Tank Palet Fabrikası işçileri miting yaparken
başkent Ankara’da birilerinin saldırması tehlikesi mi vardı?
Kim bu saldıracaklar?
Çok mu kalabalıklar?
Polis durduramaz mı?
Ankara dağ başı mı?
Orası Ankara değil mi?
★★★
Ankara’da işçilerin mitingine saldırarak suç işlemeyi göze
alacak kadar öfkeli birileri olsa bile, “Durun beyler… İşçi
kardeşlerimizi dinleyelim… Ne anlatacaklar öğrenelim” diyebilecek
bir devlet büyüğü, iktidar adamı, şehrin yöneticisi bulunamaz
mıydı?
Bulunamadı.
Yasaklı çözüm geldi.
Demokrasi bitiyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne
geçerken “demokrasimiz lig atlayacak ve ileri
demokrasilerde ne varsa bizde daha iyisi olacak” diye
söz vermişlerdi.
İşçiler diyorlar ki:
Altay Tankı’nı yapalım.
Milli tankımız olsun.
Alman’a bağımlı olmayalım.
Biz tank- palet işçileriyiz. Her ay yaklaşık 40 işçimiz, operasyon
bölgelerine gidip bozulan tankları onarıyorlar. Bizdeki bu bilgi
birikimi, milli tankımızın yapılmasına aktarılsın. Biz işçiler
mutlu oluruz. Ancak bizi devlete (Hazine’ye) ait Askeri Fabrika
(ASFAT) işçisi olmaktan çıkartmayın. Bir çözüm bulun. ASFAT
üzerinden anlaşma yapın. Biz devlet fabrikasının işçisi olarak
kalalım. Tank Palet Fabrikası’nın işletme hakkı KATAR’ın da ortak
olduğu BMC’ye aktarılırsa (sorgusuz sualsiz, ihalesiz aktarıldı
zaten) bir özel sektör şirketi olan BMC işçilerin hakkını yer,
ücretleri indirir, işten atar.
İşçinin korkusu bu olmalı.
★★★
Korkularını dile getirmek için Ankara’da toplanıp miting
yapacaklardı.
Yasak geldi.
Çünkü Ankara’da işçilerin korkularını demokratik yoldan ve yasalara
saygılı olarak dile getirmelerinden öfkelenecek ve işçi mitingine
saldıracak birileri vardı. Ankara Valisi’ni bile korkutan bu öfke o
kadar güçlü ki şu masum sorunun sorulmasını bile istemiyor:
ROKETSAN var.
Devlet şirketi.
Çok başarılı.
ASELSAN var.
Devlet şirketi.
Çok başarılı.
TAİ var.
Devlet şirketi.
Çok başarılı.
TANK PALET var.
Devlet şirketi.
Çok başarılı.
Bunlara bakarak devlet bir şirket modeli geliştirebilirdi.
Sakarya’daki Tank Palet Fabrikası’nın teknolojik bilgi birikimini
de söz gelimi adını “TANKSAN” koyacağı şirketin içinde
eritebilirdi. Dünya çapında mukayeseli üstünlüğü olan gerçek bir
milli savunma sanayi şirketimiz doğar ve Altay Tankı’nı da bu milli
şirket yapardı. İşçilerin Ankara’ya taşınıp miting yapmasına
ihtiyaç da kalmazdı. Niçin bu yola gidilmedi de KATAR ortaklı BMC
öne çıkartılarak yeni bir özel savunma sanayi şirketi
yaratıldı?
★★★