Seçim gecesi Anadolu Ajansı ile Yüksek Seçim Kurulu bir olup
atı, Üsküdar’a mı kaçıracaklardı?
Benimki bir şüphe.
Şüphemin dayanağı var.
Çünkü gecenin o saatleri karanlıklar içinde kaldı. Aydınlığa
kavuşmayı bekliyor.
Niçin veri akışı dondu?
Niçin YSK sessiz kaldı?
Binali Yıldırım gibi bakanlık, Başbakanlık, Meclis Başkanlığı
yapmış yılların politikacısı mühendis hesap adamı birisi kesin ve
resmi sonuçları almadan “İstanbul’u kazandık” deyip evine niçin
çekildi? Binali Yıldırım’a birileri “Kazandık” diye açıklama yap,
telefonu mu etti?
At, Üsküdar’a geçecekti.
Geçemedi.
★★★
Beşiktaş’takiler bu kez uyanık davrandılar. “Bu halk bizi yine
anlamadı” deyip evlerine bira-rakı içmeye çekilmediler.
At Beşiktaş’a geçti.
Yeni binici İmamoğlu.
Sadece İstanbul’da değil Türkiye’nin en büyük 10 ilinde ve
Anadolu’nun bütününde tarihi bir seçim yaşadık.
İslamcılar oy yitirdi.
Laikler oyunu artırdı.
Türkiye’nin Ortadoğu’da 40 yıl 50 yıl değişmeden aynı güçlü liderin
yönetimi altında yaşayan otoriter üçüncü sınıf bir ülke olmayacağı
umudu doğdu.
Ayrıştırıcı dil.
Baskıcı tavır.
Sandıkta kaybetti.
Büyük şehirlerde: İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin,
Antalya’da taktik destekler, stratejik birliktelik doğuracak yeni
sayfalar açtı. Büyük şehirlerdeki Kürt kökenli HDP’li seçmenler,
İktidar ittifakının ayrıştırıcı dili yüzünden Millet İttifakı’na
taktik oy desteği verdiler. Böylelikle “Dolmabahçe Mutabakatı- Oslo
Masası- Sınıra seyyar mahkeme kurma” türü üstten,
tepeden kurgulanan ve sonu başarısızlıkla biten arayışlar, büyük
kentlerde “stratejik birliktelik” doğuracak bir pencere açtı. Bu
pencereden bakınca; Türkiye’yi bölmeden, bölünmez bütünlüğünü
zedelemeden ve Türkiye Kürtlerini Kandil’in, PKK’nın, ABD’nin
yanına itmeden tabanda insanları “kent yönetiminde” buluşturacak
bir yeni sayfa görülür oldu.
★★★
Yeni sayfada şunlar yok:
Kentleri
kazandık.
Ayrımcılık yapalım.
Biz de zenginimizi yaratalım.
Kadroları biz dolduralım.
Gidenler çok yedi gitti.
Kalanı da biz yiyelim.
Yeni sayfada şunlar var:
Bilgiyi öne
geçirelim.
Hukuku üstün kılalım.
Özgürlüğü genişletelim.
Nefret diline biber sürelim.
Barış diline bal katalım.
Dürüstlüğü yükseltelim.
Ahlakı yüceltelim.
Çalışkanlığı artıralım.
Şerefli yaşamı yayalım.
Rant hortumlarını keselim.
İşsizliğin kökünü kazıyalım.
Yoksulluğu bitirelim.
Eğitimin kalitesini yükseltelim.
Sanatı, edebiyatı kucaklayalım.
Camiyi ve inancı onu istismar edenlerin eline bırakmayalım. Herkes
inancını özgürce yaşasın ve din siyasetin aleti olmaktan
çıksın.
Pırlanta şehirler doğsun.
İnsanlar mutlu.
Gençler umutlu olsun.
Bu seçim sonuçları büyük kentlerde bütün Türkiye’ye örnek olacak
böyle bir sayfa açtı. Türk halkının demokrasiden, serbest
seçimlerden, laiklikten, hukukun üstünlüğünden, dürüst yönetim
arayışından vazgeçmediği ortaya çıktı. Türk halkı birinci sınıf
demokrasi istedi.
Beklenti çıtası yükseldi.
Çok iyi oldu.
★★★