Doların fiyatı durmuyor, faizler de çıkıyor, fiyatlar ise fren
tutmuyor. Benzin, mazot, doğal gaz, elektrik ve hatta suya zamlar
yağmur oldu, yağıyor. Halk en ağır vergiler altında inliyor fakat
yine de bütçe açığı büyüyor.
Cari açık da kapanmıyor.
İşsizlik alev oldu.
Esnaf zorlanıyor.
En çok işçi-personel çalıştıran baba şirketler, büyük holdingler,
devlet ihalesi avcısı patronlar bile: “Tıkandık… Borçlarımızı uzun
vadeye yayın” diye bankalara yalvarmakta. Bankacılardan ise
“yeniden IMF’yi çağırmak durumuna düşebiliriz”
uyarıları yükselmekte. Mübarek ramazan ayı da hayvancılık merkezi
Erzurum’da ucuz et kuyruğuyla geldi. Gaziantepli baklavacılar,
pahalı geldiği için halkın alamadığı “fıstıklı baklava üretimini”
durdurdu.
Saray Modeli!
Dış borç bulan, yiyen.
Dış borçla kışlık saray yapan.
Dış borç alıp israf eden.
Devlet malını satan.
Yazlık saray yapan.
Saray Modeli’nin bu 4 konudaki üstün başarısı (!) ile Türkiye,
“Dünya İsraf Endeksi” yapılsa, onun şampiyonu
olacak ülke durumuna geldi. * * * Saray Modeli fısladı.
16 yıldır Saray Modeli, elindeki aletleri çok başarılı (!)
kullanıyordu. Dış borç dolar buluyor, doları çekiç yapıyor
faizlerin kafasına vuruyor, faizleri indiriyordu. Bazen faizleri
balyoz yapıyor, doların beynine vuruyor, doları indiriyordu. Dış
borçla siyah angus ineği ile öküzü ithal ediyor, ithal siyah angus
etini çekiç yapıp, yerli kırmızı et fiyatının beynine vuruyor,
hayvancılık merkezi Erzurumluya ramazan ayında angus öküzü etiyle
iftar açtırıyordu. Dış borçla gelen paranın bir bölümünü “erzak
torbası, kömür yardımı, fakirlik maaşı, TOKİ üzerinden konut rantı”
adı altında dağıtıyor, seçim de kazanıyordu.
Saray Modeli tükendi.
Gelip duvara dayandı.
Aletleri yetersiz kaldı.
Doları durduramıyor.
Faizleri de indiremiyor. * * * Saray Modeli’ni erken seçim yapmaya
“doların sopası ve dolarla ödenecek borç...