Oruç; kişiye, gelire, mesleğe, Aile Bakanı’na, Orman
Bakanı’na, Cumhurbaşkanı’na, Saray’a, gariban evine göre değişir
mi? Dini bilgisi yüksek yazarların “Ramazan
sayfalarında” yazılarını okuyorum.
“Değişmez” diyorlar.
3 çeşit oruç varmış.
Halkın (Avam) orucu.
Seçkinlerin (Havass) orucu.
Ahass-ı havvas orucu.
Oruçlu inanmış insan, Allah’ın sınırlarına dikkat eder. Oruçlu iken
yememek, içmemek ve eşe yaklaşmamak (Avamın Orucu) dışında dil,
kulak, göz, el, ayak gibi organları da günahlardan ırak etmek
(Havassın yani seçkinlerin Orucu) gerekir ve aynı zamanda aklı,
fikri, hayali ve tüm duyguları çirkin tasavvur, kişisel çıkar,
bireysel ve siyasi seçim rantı elde etmekten uzak tutmak (Ahsass-ı
havassın yani seçkinlerin seçkini olanların orucu) istenir.
3 çeşit oruç, bütün.
Oruçluysan!
Sadece yeme, içme, eşine cinsel yaklaşma değil kalbi de, aklı da,
fikri de, dili de, gözü de bozmak yok. Bu yüzden olmalı
Diyanet; “pahalı, gösterişli, israf dolu, lüks
otellerde iftar sofraları kurmaktan ve bunun masrafını devlete
yıkmaktan kaçının” diye uyarılar yapıyor. * *
* Aile Bakanı Fatma Betül Kaya, Ankara’da 3 gün üst
üste “iftar yemeği” verdi. Aile Bakanlığı’nın
Eskişehir yolunda 30 katlı “ikiz gökdelen” binası var. Çok yüksek
kira ödenen bu gökdelenlerde “personel
yemekhanesi” de bulunuyor. Ancak Aile Bakanı, 3 gün
üst üste iftar yemeğini, bakanlık binasının yemek salonunda değil
Ankara’nın lüks otellerinden Hilton Garden Inn Otel’de verdi.
Bu iftara kaç para ödendi?
Devlet parasıyla mı ödendi?
Kendi parasıyla mı?
Bilmiyorum.
Zaten Allah’ın koyduğu sınırlar açısından fark etmiyor. Çünkü her
iki durum da din adamlarının ayetlerden ve hadislerden yola çıkarak
sözünü ettikleri; aklı, fikri, hayali, dili, gözü, kulağı ve tüm
duyguları çirkin tasavvur, kişisel çıkar, bireysel ve siyasi rant
elde etmek...