Dışarıdan bol et ithal edeceğiz. Zengin fakir ayırt etmeyeceğiz.
Tüm insanımıza aksırıncaya, tıksırıncaya kadar yabancı çiftçinin
besleyip büyüttüğü ithal et yedireceğiz demeye getirdiler.
Aklıma geldi.
MİP vardı.
Milli İnek Projesi, gerçekten iyi hesaplanmış, uzun soluklu, yüzde
yüz yerli ve milli üretim gücüne dayandırılmış, vatansever bir
projeydi. “Milli Görüş”ten kopup AKP’yi kuran
Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç, seçilip iktidara
geldiklerinde “Milli İnek
Projesi”ni önlerinde hazır bulmuşlardı.
Tam 18 yıl önceydi.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf
Gökalp (MHP kontenjanından), “Milli İnek
Projesi”ni hazırlamış ancak DSP-ANAP- MHP Koalisyon
Hükümeti, dağılıp erken seçim kararı alınca projenin takip edilip
uygulanması yeni seçilecek olan iktidarın tarım bakanına
kalmıştı.
Seçimler yapıldı.
AKP iktidara geldi.
“En milli biziz” dediler.
Milli İnek mazide kaldı.
★★★
Hüsnü Yusuf Gökalp’in dayandığı temel görüş ve elindeki bilimsel
veriler şunlardı:
Hollanda tipi inek var.
Türk tipi neden olmasın.
Genetik bilimi çok gelişti.
Biyo-teknoloji devrimi oldu.
Türkiye toprakları verimlidir.
4 iklimi aynı anda yaşar.
Meraları benzersizdir.
Bitki örtüsü zengindir.
Yaylaların, meraların binbir çeşit bitki örtüsü içinde beslenerek
yüzyıllardır gelen doğal ırkın, kendine özgü parazitlere uyum
yapmış, sağlam bir yapısı var.
Trakya’nın Bozstep’i.
Kars’ın Zaut’u.
Doğu Anadolu’nun Kırmızı’sı
İç Anadolu’nun Karasığır’ı.
Bu yerli ve milli ırkların verimli taraflarını alıp, genetik bilimi
ile biyo-teknolojinin desteğiyle “seleksiyondan”
geçirebiliriz. Düşük verimlileri sürüden çıkartır, yüksek
verimlileri hakim kılarız. Bunu yapmayacaksak üniversitelerde
kürsüleri, fakülteleri niçin açtık? Biz bunu yapmaz; yüksek
verimlilikte milli inek projesini başlatmazsak Almanya, Hollanda,
Belçika, İrlanda, Bulgaristan, Latin Amerika Türkiye’ye et ve
damızlık satmak için bekliyorlar.