Soru:
Mermi, mermi vurucu mermi, delici mermi, can alıcı mermi senin
fiyatında indirim yaptılar. Sevindin mi?
Cevap:
Ben mermiyim namludan çıkarım. İnsan öldürürüm, canlının hayatını
bitiririm. Anneyi, babayı, çocuğu, dedeyi, nineyi, can taşıyan her
varlığı “can derdine” düşürür,
korkuturum. Benim fiyatım inmiş, çıkmış benim açımdan zerre sevinç
doğmaz.
Soru:
Seni tabancasında, tüfeğinde kullanan açısından bakınca indirim iyi
oldu mu demek istiyorsun?
Cevap:
Benim fiyatımı ucuzlatmak demek insan hayatının kıymetini
ucuzlatmak demektir. Sen bu soruyu bana değil, beni kullanarak
canlı hayatına son vermek düşüncesinde olanlara sor.
Soru:
Tamam onlara sorarım da MKEK yetkilileri senin fiyatında yüzde 7.5
indirim yaparak “enflasyonla
mücadeleye” destek ve omuz verdiklerini söylediler.
Senin fiyatındaki indirim enflasyonu da aşağıya çekmez mi?
Cevap:
Sayın büyüklerim alınmasınlar bu saçma bir mücadele olur. Benim
enflasyonu ölçen sepette adım, sanım yok. Enflasyonu ölçen sepette;
dana eti, kuzu eti, tavuk eti, örgü yünü, kombi bakımı, doktor
muayenesi, sinema ve maç bileti, internet kafe saat
ücreti, kaş aldırma, manikür çektirme, hamama girip keselenme,
yunup temizlenme dahil 407 madde var, ben yokum. Her gün insanlar
mermi mi yiyor? Aile babası akşam evine dönerken şuradan bir kilo
mermi alayım da çocukları sevindireyim mi diyor? Saçma!
Soru:
Saçma deme. Mermi ile tavşan vurursun, keklik vurursun, eti yenen
her türlü uçarı ve kaçarı vurursun. Vura vura enflasyonu indirmek
de bir yol ve yöntem değil mi?
Cevap:
Anlayamadım.
Soru:
Mermi, mermi sayın mermi, vurucu mermi, delici mermi işine
gelmeyince anlamaza yatıyorsun. Yoksa sen de
mi “enflasyonla mücadeleyi beka meselesi
yapmış”