Piyango bileti gibi. Herkese vurmaz. Komisyoncu gerekli. Yıllar
içinde şehirler büyümüş, 17 fabrikanın hepsi kentlerin içinde 40
dönüm-50 dönüm-60 dönüm-100 dönüm pırlanta değerde şehir arsalarına
sahip hale gelmişti. 13 yıl önce 2004 yılında arsaları,
binaları, sosyal tesisleri, içlerindeki makine ve ekipmanları ile
depolarında tüm stokları; alkol, üzüm, arpa, şişe mantarı, etiket,
kapak, kutu, koli dahil 292 milyon dolara müteahhit şirketler;
“Limak-Özaltın-Çarmıklı” nın kurduğu ortaklığa satıldı. 17 TEKEL
içki fabrikasının sadece depolarındaki stoklar, 140 milyon TL
tutuyordu. Bu da, o günün kuruyla, yaklaşık 100 milyon dolar
ediyordu. TEKEL Başmüdürlükleri depolarında satışa hazır
paketlenmiş içki kolileri de 30 milyon dolar değerindeydi. Ayrıca
işçilerin tümünün kıdem tazminatı, sıfırlandı. Tazminat devlete
yüklendi.
Çırpınan.
Uyaran.
Yapmayın.
TEKEL’in içki fabrikalarını satıyorsunuz bari hepsini tek kişiye
vererek “devlet tekelini özel tekele dönüştürmeyin, bundan ülkeye
fayda gelmez, alıcılar yarın 17 fabrikanın 17’sini de yabancıya
satarlar” diyenler oldu.
Onları dinlemediler.
Ulusalcı bunlar dediler.
* * *
TEKEL’in 17 fabrikasını 292 milyon dolara alan ÜÇLÜ, bir
yıl sonra, tek bir çivi bile çakmadan, 820 milyon dolara Amerikan
şirketi Texas Pasific Group’a sattı. O da 2.5
milyar dolara İngiliz Diego şirketine devretti. TEKEL’in içki
fabrikaları “özelleştirme adı altında yabancılaştırılmış”
oldu. (Ara notu yazayım: TEKEL fabrika müdürlerinden Kerim Yanık,
17 fabrikanın bin bir emek, öz veri, çalışkanlık, ülke
kalkınmasına adanmışlık değerleri üzerinde nasıl kurulduklarını
anlatan kitap yazdı, yakında yayınlanacak.)
Ey okur!
Piyango bileti gibi.
Herkese vurmaz.
Komisyoncu gerekli.
Sözümü aklında tut.
Diego Firması’nın, TEKEL’in 17 fabrikasını ele geçirmesinden
önce yerli pazara sattığı viski, cin, votka gibi ithal
içkilerden doğan 300 milyon dolarlık bir vergi borcu vardı. O
dönemin İngiliz Başbakanı Tony Blair, bir gün sessizce Ankara’ya
geldi. Dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile görüştü. Dönemin
Başbakanı da Recep Tayyip Erdoğan’dı. Ve bu sessiz ziyaret
sonrası “Diego’nun Türkiye Cumhuriyeti Devlet Hazinesi’ne olan 300
milyon dolarlık borcunun yeniden yapılandırılarak birkaç milyon
dolara indirildiği” Ankara’da konuşulur oldu. Başbakanlık, bakanlık
açıklama yapamadı.