İlk göz kamaştıran yeniliği Diyanet İşleri Başkanı, “dini
Mercedes’e bindirerek” yapmıştı. İkinci yenilik “Üsküdar’a Kabe
getirilmesi” olmuştu. Üçüncü yenilik; “Kuran’ı pasta yapıp yemek”
üzerine kurulmuştu.
Yenilik, yeniliği kovaladı.
İslam’da inovasyon patladı!
İnovasyon, icat yapmak değil. Eski icatlara bakarak daha önce
denenmemiş yenilikler yapmak. Bu açıdan bakınca; Diyanet İşleri
Başkanı’nın lüks Mercedes otomobilini makam aracı olsun diye
sipariş etmesi, İslam’da daha önce düşünülmemiş, denenmemiş bir
yenilik (inovasyon) sayılır. SÖZCÜ muhabiri Ali Ekber Ertürk,
yeniliğin sadece Mercedes’e binmekte kalmadığını, alınan Mercedes’e
ahşap süsleme ve arka koltuğa eğlence sistemi (TV, internet, oyun)
eklenerek inovasyonun (!) dibine kadar gidildiğini belgeleriyle
haber yaptı. Diyanet İşleri Başkanı, SÖZCÜ’ nün haberi için
“iftiradır, mahşerde hesap verecekler” diyerek savunmaya geçti.
Mercedes alınmış.
Eğlence paketi vidalanmış.
Mercedes’in mal oluşu 1 milyon TL’yi (halkın parası) geçmiş. SÖZCÜ
belgelerini yayınladı. Bu durumda mahşerde kim hesaba
çekilecek?