İnsan yaşadıkça, gördükçe şaşırıyor. O kadar çok intihar etti ve
tekrar dirildi ki, sonsuz defalar mezarından hortladı.
Bu yenisi olabilir mi?
Yeni bir Balyoz.
Yeni Ergenekon.
Bunlar “pusu davalarıydılar” ve Genelkurmay
Başkanı dahil, ordunun kuvvet komutanları, generalleri, subaylarını
hedef almış kumpastılar. TV kameraları eşliğinde evlerinden
alındılar. Daha soruşturma başlarken TV’lerde suçlu ilan edildiler.
Sahte belgeler, gizli tanıklar, üretilmiş CD’lerle süren
davalarla 4- 5 yıl gibi uzun süre hapiste yatırıldılar.
Fetullah’ın polise ve yargıya hakim olduğu ve iktidar tarafından
da “savcısıyız bu davların…” diyerek
desteklediği dönemdi.
Hortlak mı!
Tekrar mı diriliyor!
Dün Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Betül Tanbay, Bilgi Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Tarhanlı’nın da
aralarında olduğu 13 kişi gözaltına alındı.
Ne yapmışlar?
Basına ilk sızan bilgilere göre; “Gezi Parkı eylemlerini
derinliğine kışkırtmak için yurtdışından ‘Kırmızılı Kadın-Duran
Adam’ türü profesyonel eylemci getirtmişler. Biber gazi ithalatını
engellemeye çalışmışlar. DEPO adı verilen bir mekanda toplantı
yaparak Gezi Parkı eylemlerinin günlerce devam etmesine
destek sağlamışlar.”
Doğru olabilir mi?
★★★
13 kişi; içlerinde profesörler, üniversitede ders veren insanlar
var. Gerçekten “Duran Adam-Piyano Çalan Genç- Kırmızılı Kadın” türü
uzmanlaşmış eylemci getirtmiş olabilir mi? Yerleri, yurtları,
adresleri belli, kaçacak olsalar şimdiye kadar çoktan
kaçabilecek bu insanlar, “yarın gelin ifadenizi
alacağız…” diyerek çağırılamaz mıydı? TV kameraları
canlı yayını altında bu insanları evlerinden toplamaya ne gerek
vardı?
Ne kadar benziyor.
Balyoz da böyle başlamıştı:
Türk uçakları havalanacak.
Camileri bombalayacak.
Dindar-laik ayrışacak.
Birbirine vurdurulacak.
Ordunun komutanı Genelkurmay Başkanı da “terör örgütünün başı”
çıkacak.
O puslu günleri yaşadık.
Altından FETÖ çıktı.