100 gün yazacak değildim. Soru sordum, cevabını bekliyordum.
Gazeteci şüphelenir, araştırır, belge bulur yayınlar. Belge
bulamazsa şüphesini dile getirir. Amaç “soru
sorarak” okurun bilgilenmesine katkı sunmaktır.
Gazetecilik bunun için yapılır. Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu
eski üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin’in
dün “Türkiye Varlık Fonu doğru, Necati
eğri” başlıklı işi şahsileştirmeye döken ve benim
yazarlığım üstünden iktidara ve Cumhurbaşkanı’na yağ çeken yazısı
yayınlandı.
Derya deniz Hoca!
Üniversitede ders verir.
Yandaş gazetede yazar.
Katar Emiri’nin süslü saray uçağı Cumhurbaşkanı’na satılınca ya da
hibe edilince şu soruyu sormuştum: “Sizi Türkiye
Varlık Fonu (TVF) yönetimine aldılar, ne yapmanızı istediler de
yapmadınız? Size niçin TVF’de görev verdiler, niçin bir gecede
TVF’den şutladılar?”
★★★
Net, anlaşılır.
Çok kolay soru.
Bilgisi derin Hoca!
Bu soruya cevap vermiyor. 20 ay Türkiye Varlık Fonu yönetiminde
bulunduğu sırada; devlet şirketlerinin değer tespitini
yaptıklarını, bazılarını anonim şirket haline getirdiklerini, tüm
varlıkları konsolide bilançoda bir araya topladıklarını, ilk açılış
bilançosu ve ilk faaliyet raporu hazırlayıp stratejik yatırım planı
yazdıklarını anlatıyor.
Ey derya Hoca!
Sen kendini akıllı.
Halkı sersem sanırsın!
Devletin içinde ve özellikle Maliye
Bakanlığı’nda “sizin 20 ayda
yaptık” diye övünerek ve kabararak sıraladığınız o
kırtasiye işlerin en kusursuzunu yapabilecek bilgiye sahip yüzlerce
kadrolu elaman var. Onlar varken sizi niçin “ilk
açılış bilançosu yapasınız” diye Varlık Fonu
yönetimine alsınlar?