Yeşil çuha kaplı masada önündeki topa, özel yapılmış uzun
sopayla dürter gibi vuruyorsun, vurduğun top gidip köşede ilgisiz
duran topa hızla çarpıyor, köşedeki top hareketleniyor, o da
gidiyor uzak kenardaki topa hafifçe değiyor, o kenardaki ilgisiz
top deliğe giriyor.
Usta bilardocu.
Alkışı alıyor.
Çin, çok üretiyor, ucuza üretiyor, dünya pazarları için üretiyor.
Üretim için yeteri kadar insanı, çalışma disiplini, ucuz emeği var
ama yeteri kadar petrolü yok. Libya ve Sudan’dan petrol alıyordu.
Yüklüyordu tankerlere, Kızıldeniz’den çıkış yapıyor, Hint
Okyanusu’na açılıyor, Malezya, Endonezya bölgesindeki adaların
arasından geçiyor, Çin Denizi limanlarına geliyordu. Sudan ile
Libya’nın petrolü Çin üretim merkezlerinde ucuz emekle
birleşiyordu.
* * *
Ne oldu?
Arap baharı oldu.
Kaddafi’yi yok ettiler.
Kaddafi’yi yok edenler; ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, Türkiye’yi
de “bilardo topu” gibi kullandılar. Türkiye’nin o sıradaki
başbakanı Tayyip Erdoğan, ilk gün “NATO’nun Libya’da ne işi var?”
diye haklı bir dik duruş yaptı fakat 24 saat sonra Türk savaş
uçakları Fransız ve ABD uçaklarıyla birlikte Libya’da Kaddafi’yi
devirmek için bomba atmaya başladı.
Libya darmadağın oldu.
Kaddafi öldürüldü.
Çin’in elinde petrol almak için kala kala Sudan kaldı fakat orada
da “bilardo topunun hızını ve gideceği yönü ayarlama” ustalığı
çalıştı. Din ayrımına dayalı iç savaş çıktı. El Beşir saldırılara
başladı. Kan gövdeyi götürdü. Sudan ikiye çatladı. Çin Sudan’dan
petrolü tankerlere yükleyip emniyet içinde taşıyamaz oldu.