Berivan, 13 yaşındaydı. Sekizinci sınıfa gidiyordu. Ne olmak
istiyorsun Berivan, diye sorduklarında “okuyup doktor
olacağım” diyordu. Şanlıurfa Viranşehir’de çok yoksul
bir ailenin kız çocuğuydu. Aile geçinebilmek için anne-baba
çocuklar mevsimlik işçi olurlardı. Bu yıl Finike’ye portakal
bahçelerinde tarım işçisi olarak çalışmaya gittiler. Berivan önceki
gün Finike Kumluca’da bahçede portakal topluyordu.
Hortum patladı.
Çatıdan sacı kopardı.
Kopan saç portakal toplamakta olan Berivan’ın başına çarptı.
Mevsimlik çocuk tarım işçisi Berivan kaldırıldığı hastanede
yaşamını yitirdi.
★★★
Berivan’ın yaşamını yitirdiği günün gecesinde İsviçre’nin Davos
adlı dağ kasabasında dünyanın en zengin işadamları, şirket
yöneticileri, her ülkeden maliye ve hazine bakanları, banka genel
müdürleri, bankerler, finans kurtları, politikacılar
toplanmışlardı.
Her yıl toplanırlardı.
Dünyayı konuşurlar.
“Çok fakirlik var” der.
Hislenirler.
Nefis yemekler yer.
Eğlenirlerdi.
Bu yemekli sözlü toplantılarda Türkiye gibi ekonomik krize düşmüş,
bocalayan ve borç arayan ülkelerin hazine ve maliye bakanları
ile yüksek faizle borç verip parasını çoğaltanlar bir araya
geldiklerinde; borç isteyen kendini över, “borcu geri
ödemede sıkıntı yaratmayacağını” anlatırdı.
Tam da böyle oldu.
Berivan’ın başına hortumun çatıdan koparttığı sacın çarpıp, onu
öldürdüğü günün gecesinde Türkiye’nin maliye ve hazinesinden
sorumlu bakan, Türkiye’ye borç vermeye niyetli gibi görünen
işadamlarının “2019’da Türk lirasının değeri ne
olur?” sorusuna cevap veriyordu.