Kazakistan, Tacikistan, Afganistan, Tataristan, Çin gibi Asya
ülkelerinde çalınan telli çalgının adına “Dombra” diyorlar. AKP'nin
son seçim şarkısı bu müzik aletinden çıkan sesle
zenginleştirildi. Uğur Işılak adlı sanatçının; “Halkın adamı-
Hak aşığı- Gariban yoldaşı” diye davudi sesiyle seslendirdiği
Dombra müziği; okul zili melodisi yapılmıştı. Gaziantep'te
referandum öncesi bazı okullarda zilin yerine bu dombra müziği
konulmuştu da Meclis'te “hangi hukuka dayanarak AKP'nin seçim
şarkısını okul zili yapabildiniz?” diye soru önergesi bile
verilmişti.
Sekreter örneği de var.
Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, resmi
nikahlı eşini üniversitenin İslami İlimler Enstitüsü'ne sekreter
olarak atamıştı. Başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere iktidar
destekçisi pek çok isim, yazar ve partili de “Olmaz, Olamaz.…
Hukuka uysa bile ahlaka uymaz…” diye şiddetli tepki
göstermişlerdi. Aynı bakanlar, aynı partili isimler
Cumhurbaşkanı damadının Enerji Bakanı yapılmasını,
“hukuka uygun” görmüşlerdi. “Enerji Bakanlığı yapmayı hak edebilen
başka isimler yok muydu?” diye soran, sorgulayan partili hiç
olmadı.
Kaç adalet var?
Hangi adalet?
Rektörün eşinin sekreter olmasını direkten döndüren adalet, liderin
damadının bakan yapılmasına gelince “sessiz ihtilal hukukuna”
uyuyor ve partinin seçim dombrası da aynı hukuka sığdırılıp
orta ve lise öğrencilerine okul zili yapılıyor.
* * *
AKP'nin yeniden Genel Başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, “Biz Türkiye'de sessiz ihtilal yapıyoruz” demişti. Danışmanı Mehmet Uçum da “sessiz değil halkımız gümbür gümbür bir devrim yapıyor” diye lafı güçlendirmişti. Her ihtilal kendi hukukunu getirir.