Yeni evlenenlere nikah şahitliği yapıyor, ilk öğütleri “en az 3
çocuk” oluyordu. Hangi bilimsel hesaba dayandırıyorlarsa “en az 4
çocuk” demeye başladıkları gün İstanbul'un orta yeri Tarlabaşı'nda
ahşap binanın çatı katında 3 çocuk diri diri yandı.
Yürekleri sağır.
Hiç oralı olmadılar.
Çok fakirdi çocuklar.
Çocuklardan biri daha yeni 2 yaşına basmış adı Vedat, soyadı
Şahin'di. Diğeri henüz 3 yaşından 3 gün almış Abdurrahman ve
Abdurrahman'ın bir büyüğü 5 yaşındaki İsa, alevlerden
kaçamadılar.
Baba işe gitmişti.
Anne uzaktaydı.
Çocuklar yalnızdılar.
Çocukların baba ile anneleri doğdukları topraklarda geçinebilecek
bir aile ortamı bulamamışlardı. Milyonlarca benzer yoksul aile gibi
doğdukları yerlerin doyan insanı olmaktan kopmuşlar, yoksulluğa
bakıyorlardı, yoksulluk da onlara hısım akrabası olmuştu… Çare
aradılar! Zengin şehir İstanbul'a göç etmeye zorlandılar.
3 çocuk yandı.
Görmediler.
Duymadılar.
Babayı arayıp sormadılar.
* * *
Testide ne varsa!
Dışına o sızıyor!
Bölgeler arasındaki eşitsiz gelişme uçuruma dönüştü; yoksulluk,
işsizlik; İstanbul'da 3 çocuğu diri diri yanan Şahin Ailesi gibi
milyonlarca fakir aileyi pençesine aldı.
En zengin bölge.
Kişi başı yıllık gelir:
23.000 TL.
En yoksul bölge.
Kişi başı yıllık gelir:
8.000 TL.
En yoksul bölgenin en yoksul yüzde 10'luk grubunun yıllık
geliri:
1.934 TL.
Aylığı: 162 TL.
İstanbul'da Tarlabaşı'da çocukları diri diri yanan Şahin
Ailesi'nin aylık geliri doğdukları yerde 162 liraydı.
Gözü kör olsun fakirlik.
Geçinemiyorlardı.
İstanbul'a göçtüler.
* * *
İstanbul!
İstanbul!
Yoksul özendiren İstanbul!
Ülkedeki zengin- fakir uçurumu, Türkiye'nin bütün yoksullarını
mecburen İstanbullu olmaya özendirdi. 3 boğaz köprüsü, deniz
altından 2 tüplü geçişi var diye övülüp göklere çıkartılan
İstanbul, yoksul aile çocuklarını diri diri yakan şehir oldu.
İstanbul'da:
En zengin yüzde 10.
Gelirin yüzde 30'unu alıyor.
En yoksul yüzde 10.
Gelirin yüzde 2'sini alıyor.
Gelir uçurumu 12 kat.
3 çocukları diri diri yanan Şahin Ailesi İstanbul'un en yoksul
yüzde 10'unun üyesiydi.