AK Parti'nin 24 yıllık iktidarında kurumsal muhalefet,
kendilerinin iktidara gelebilmesini "kriz
siyasetine" bağladılar. "Kriz olacak iktidar
düşecek" beklentisi hiç eksik olmadı. Kriz konuları
değişse de formül hep aynı kaldı: Siyaset üretip alternatif olmak
ve gelecek için güven ortaya koymak yerine, muhalefet ulusal
özgüveni zedeleyecek, toplumsal direnci azaltacak siyaseti
önceledi.
Uluslararası çevrelerin, FETÖ gibi dışardan yönetilen örgütlerin,
karanlık dehlizlerde ürettiği senaryolar ve manipülatif içerikler
maalesef CHP muhalefeti tarafından hep sahiplenildi. Bu çevrelerin
ürettiği kirli senaryoları, "bize
yarayacak olsa bile biz reddediyoruz" demediler.
FETÖ retoriğini "anti iktidar refleksi" ile
sahiplenmenin kendilerine yaramayacağını göremediler.
Yine bu karanlık çevreler, muhafazakar ve mütedeyyinleri ve onların
sivil toplum kuruluşlarını hedefe koyduğunda, muhalefet bu
kurumlardan yana değil, o karanlık çevrelerin amaca matuf
manipülasyonlarından yana tutum takındı. Bu kurumlara yöneltilen
saldırılar...