Normalde kendisi ve belki Belçika ve Almanya’nın ilgisini çekebilecek Hollanda seçimleri bu kez Türkiye’ye yönelik sergilediği meydan okuma ve geçtiğimiz cumartesiden beri yaşadığımız kriz nedeniyle bütün dünyanın takip ettiği bir hadise oldu. Bu vesileyle oklar problemin kaynağı olarak gösterilen ırkçı politikacı Geert Wilders’a çevrildi. Peki, kim bu Wilders?
Wilders 2006’da kurduğu ‘Özgürlük Partisi’nin lideri, ancak ondan
önce Başbakan Mark Rutte’nin liderliğini yaptığı Özgürlük ve
Demokrasi için Halk Partisi’nde 1989-2004 arasında siyaset yapmış.
Yani Rutte’nin ve partisinin yabancısı değil. Ekonomik alanda
liberteryen politikaları savunuyor. Vergilerin minimuma
indirilmesi, asgari ücretin kaldırılması, devletin küçültülmesi...
Öte yandan, siyasi olarak tam bir ırkçı ve büyük bir İslam düşmanı.
İslam dininin Avrupa’da yasaklanması, Avrupa’nın Müslümanlardan
arındırılması, camilerin yıkılması gibi çok provokatif hedefleri
var. Wilders 2008’de ‘Fitne’ adlı, film demeye dilimin varmadığı
bir zırvalama çekmiş, 17 dakikalık bu zırvalamada Kuran’a ve
İslam’a hakaret etmiş ve ilk çıkışını da böyle yakalamıştı. Çok iyi
hatırlıyorum, o dönem dış haberler servisinde çalışıyordum,
Afganistan’da Wilders’in bu provokasyonu nedeniyle günahsız
Hollandalı askerler öldürülmüştü. O gün bu gündür Hollanda
siyasetinde bu kafatasçı siyasetçinin ismi bir şekilde var ve o
zamandan beri de provokatif filmi, sözleri ve çizgisi nedeniyle
koruma ordusuyla yaşıyor.