Bundan tam 1 hafta önce bu köşede ülkemizin savcılarına ve hâkimlerine bir çağrı yapmıştım. “Yürütülmekte olan FETÖ davalarındaki problemler ve adaletsizlikler Türkiye’nin ileride başını ağrıtacak bir seviyeye doğru ilerliyor. Hepimizin ortak düşmanı olan FETÖ’nün yanlış ve sorunlu yargılamalar yüzünden özellikle Batı’da yeniden güç toplamasından endişe ediyorum” diye yazmıştım.
“Ergenekon ve Balyoz davalarında yaşanan sürecin bir benzerinin
gerçek ve emsalsiz bir terör şebekesi olan Fetullahçı terör
örgütüne dair davalarda da tekrarlanma ihtimali beni çok rahatsız
ediyor. O yüzden, FETÖ ile ilgilenen tüm savcıların ve hâkimlerin
çok özenli ve dikkatli olması lazım. Bize yargısal aktivistler
değil, gerçek hukukçular lazım! Bu ülkenin gerçek hukukçu savcı ve
hâkimlere ihtiyacı var” demiştim.
“FETÖ dava süreçlerinin temelsiz iddianameler ve alakasız kişiler
için tutukluluğun rutin hale geldiği uygulamalarla ilerlemesi
FETÖ’nün ekmeğine yağ sürmekten başka işe yaramıyor. Mesela
Fetullah Gülen bir süredir özellikle Cumhuriyet gazetesi davasını,
oradaki tutuklamaları ve davalardaki diğer tutarsızlıkları yurt
dışında sürekli örgütü lehine, Türkiye aleyhine propaganda amaçlı
kullanıyor” diye ifade etmiştim ki...
Birkaç gün önce Sözcü gazetesine FETÖ gerekçesiyle operasyon geldi
ve gözaltı kararları çıktı. Çok çok yazık! Yine gerçek anlamıyla,
büyük harfle HUKUK ve ADALET değil, yargısal aktivizm galip geldi.
Maalesef bu operasyon da Fetullah Gülen’in ekmeğine yağ sürmekten
başka hiçbir işe yaramayacak. Gülen, kendi yönettiği korkunç suç
örgütünü kamufle etmek için Türkiye’de yaşanan her abukluğu
büyütmeyi çok iyi beceriyor. 15 Temmuz vahşetini yapan FETÖ
gerçeğinin üstünü örtmek amacıyla “FETÖ diye bir örgüt yoktur. Bu
uydurma gerekçeyle her muhalif tutuklanacak” propagandasını sürekli
yapıyor. Kemalistlerin en sevdiği gazete olan Sözcü’ye operasyon
Gülen’e tam istediği gri propaganda imkânını sunuyor.
Dileğim, sağduyunun galip gelmesi ve yargının bu yanlış işten
dönmesi. Hâkimlerimiz gösterecekleri hukuk performansıyla
“Türkiye’de hâkimler var” dedirtmeli...