Üstat Necip Fazıl Kısakürek Destan şiirinde “Heykel destek üstünde,
benim ruhum desteksiz.” der. Bu mısraın bizim anladığımız manada
ruh sağlığı ile değil de inanç sağlığı ile ilgili olduğunu
biliyorum. Fakat nedense çağrışım yaptı bende. Bugünkü yazıma böyle
başlamak istedim. Hem belki bir gün “inanç sağlığı” isimli bir yazı
da kaleme alırım.
Artık konuya doğrudan giriş yapalım. Ruh sağlığımızı korumak
elimizde mi? Bir yere kadar değil. Çünkü bazı genetik nedenlerin
ruhsal bozukluklara neden olduğu çok açık. Genetiğimizi kendimiz
değiştiremeyiz. Ama genetiğimizden dersler çıkarabiliriz.
Ailemizdeki kişilerin ruh sağlığı durumu bize ipucu verebilir.
Konuyu ayrıntılı araştırıp kendimizce önlemler alabiliriz. Bunun
dışında ruh sağlığının tek nedeninin genetiğimiz olmadığını
çevresel etmenler ve yaşam tarzımızın da belirleyici olduğunu
unutmamamız gerekiyor. Bu yazıda bu nedenlerden üç tanesine
değinmek istiyorum.
Mesela öncelikle bağımlılık yapıcı maddeler ruhsal bozukluklara
neden olabilir veya belli bir ruhsal bozukluğu içinden çıkılmaz
hale getirebilir. Şiddetini arttırabilir. Tedaviye engel olabilir.
Örneğin alkol beynimizi etkiliyor. Uyuşturucu vb. maddeler de.
Sarhoşken ve uyuşturucu etkisi altında iken halüsinasyon görmemiz
veya yaptığımız şeyleri hatırlamamamız gibi. Yani bağımlılık yapan
maddeler beynimizin çalışma şeklini bozup hastalıklara neden
olabiliyor. Tabi madde kullanımı bağımlılık derecesinde olmadığında
ciddi sorunlara neden olmayabiliyor da. Her madde ve alkol
kullananın ruh sağlığı hemen bozulmuyor. Bu bazen yıllar
alıyor.
İkinci bir neden olarak para ve iş hayatından bahsetmeliyiz. Para
mutluluk getirmeyebiliyor. Ama parasızlık kafayı yedirtebiliyor.
Sık sık iş değiştirmek ve uzun süre işsiz kalmak ruh sağlığımızı
bozabilir. Belli b...