Eğer herhangi bir Türk futbolcu kariyerinde 1000’inci maça
çıkacaksa bu isim kesinlikle Cenk Tosun olur. Buffon’un ulaştığı o
zirveye ulaşmak için yetenek kadar çalışkanlık gerekir. Çünkü
neredeyse 40’ınıza kadar vücudunuzu zinde tutmak zorundasınız.
Almanya’da başladığı futbol kariyerini Türkiye’de sürdüren Cenk
Tosun’un yeteneği zaman zaman tartışılsa da çalışkanlığ hiçbir
zaman tartışılmadı. Futbolsevere kendini böyle kabul ettirdi. Dün
ilk golde çalışkanlığının, ikinci golde yeteneğinin karşılığını
aldı.
İlk golde Arda’nın ceza sahasında yapılan ortaya ayak uzatması, hem
maça orta saha merkezinde başlayan yıldız oyuncunun hücumda alacağı
rolün hem de hücumdaki isteğimizin işaretiydi.
Maç on biri sosyal medyada diliyle “Taktik maktik yok. Bam! Bam!
Bam!” on biriydi. Fakat Arda başta olmak üzere, İsmail ve Gökhan’ın
da hücumcu gibi oyanayarak başladığı oyun, Fatih Terim’in
taktiğinin golle başlamak olduğunu gösteriyordu. Baskı yapıp
kazandığımız topları çabuk şekilde kanatlardan rakip ceza sahasına
taşıdık.
Skoru erken bulamasak başlangıç on biri için ilerleyen dakikalar
sıkıntılı geçer görüşü hakimdi. Doğru da! Bu on birin golle
başlamaması mucize olurdu.
Grup maçlarının başlangıcında Fatih Terim eleştirilse de grubun bu
aşamasında Finlandiya’ya karşı çıkan takım doğruydu.
Haftaiçi oynanan Almanya – İngiltere maçında İngiliz taraftarlar
Almanya milli marşını ıslıkladı. Maç içerisinde de birinci ve
ikinci dünya savaşına göndermede bulunan tezahüratlar yaptı.
İngiltere Futbol Federasyon başkanı kendi taraftarlarını bu
tavırlarından dolayı “Uygunsuz, saygısız ve hayal kırıklığı”
sözleriyle kınadı.
Bizim futbol federasyonunun yaptığı en iyi iş “Milli Takım Taraftar
Kart” uygulamasıdır. Buna ilave olarak Milli Takım Çocuk Kulubü de
oluşturuldu. Bu sayede Konya ve Antalya’da takımını sağlıklı
şekilde destekleyen bir taraftar profile çıktı. Dün de tribünler
iyiydi!