Beş gün sonra çıkılacak gergin derbi maçı öncesi yedeklerin ne yapacağının soru işaretinin dışında rahat kafayla çıkılan bir maçtı. Yarı finalin ilk ayağı sonrasında ‘Artık pek fazla şansımız yok’ diyen Sergen Yalçın oyuncularına, Galatasaray’ın yedek kadrosu karşısında o demeciyle ters orantılı bir maç başlangıcı yaptırdı.
Bir gol atarak sarı-kırmızılıları panikletme isteğinde oldukları
belliydi. Onuncu dakikada Burhan Eşer’in ceza sahasında
düşürülüşüne penaltı kararı çıksa bunu başarabilirlerdi. Fakat o
pozisyondan bağımsız olarak Galatasaray yedek kadrosu oynadığı
çabuk oyunla paniklemeyeceğinin izlerini verdi. Yirminci dakikadan
itibaren gol fırsatları yarattılar. Otuzuncu dakikada Umut Bulut’un
kaçırdığı gol pozisyonu, Galatasaray adına kırılma anıydı.
Gençlerbirliği maçında da benzer kolaylıkta bir pozisyondan
yararlanamayan Umut golü atsa, o dakikadan itibaren Beşiktaş’ı
düşünmeye başlayabilirlerdi.
İkinci devrede büyük oranda da derbiyi düşünür gibi etkisiz
oynadılar.
Rölanti bir oyunla saniyeleri eritmeyi denediler. Topa hakim olmadan tercih edilen bu defansis oyun anlayışı hem alışık olmadıkları bir tarz hem de yedek kadronun kaldıramayacağı bir yüktü.
Sivassporlu oyuncular inatçı ve sakin oyunlarının karşılığını Batuhan’ın golüyle aldılar. Dört dakika sonra gelen gol onları bir mucizenin eşiğine getirdi. Galatasaray’ı şoktan Yasin lehine çalınan faul düdüğü çıkardı. Maçın gidişatına bakıldığında hakemin penaltı tercihleri finalin adını belirledi.