Mustafa Kutlu Yeni Şafak Gazetesi

İnsanı tanımak

İnsanı tanımak zordur. Öyle ki, yıllardır dost bildiğiniz biri, gün gelir öyle bir söz söyler, öyle bir hareket yapar ki şaşırır “Yahu ben bu adamı bunca zaman içinde...

28 Mart 2018 | 187 okunma

İnsanı tanımak zordur.

Öyle ki, yıllardır dost bildiğiniz biri, gün gelir öyle bir söz söyler, öyle bir hareket yapar ki şaşırır “Yahu ben bu adamı bunca zaman içinde tanıyamamışım” dersiniz. Eşlerin dahi birbirini ancak beş yılda tanıyabildiği söylenir.

Meşhur hekim ve psikolog Alfred Adler’in “İnsanı Tanıma Sanatı” (1. B. 1985, Çev. Kâmuran Şipal) adıyla dilimize çevrilen bir kitabı vardır. Dergâh Yayınları bu eseri yayımladı.

Ben bu kitabı bir yana bırakıp Kurân-ı Kerim, Hucurat suresi, 13. Âyete bakalım derim. Meali şöyle: “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. ...” buyruluyor.

Burada yer alan “tanışma” fiiline müfessirler yeterince dikkat etmişler midir? (Elbette etmişlerdir. Çünkü insanların millet, kavim, kabile, aşiret vb. olarak yaşamalarının gerekçesi bu kelime. Toplumlararası ilişkilerin mahiyetine işaret ediyor. Benim anladığım bu. Din âlimi değilim. Sadece düşüncemi dile getirdim. Ehil olanlar bilir. Belki buradan sosyolojiye kadar gidilir.) Bana göre “anahtar” kavramlardan biri. Tıpkı “hikmet, emanet” gibi. Elmalılı Hamdi Yazır sürenin tamamını gözeterek “Yani soylarınız, atalarınızla iftihar için değil, birbirinizi soyu sopu ile tanıyarak yardımlaşmanız için” diyor. Açıklamaya birbirini anlamak, barış içinde yaşamak vb. gibi mânalar da ilave edilebilir.

Ben birbirimizi “sevmek” için öncelikle “tanımamız” gerektiği noktasına işaret etmek istiyorum. Tanımadığımız kişiyi, yeri, eşyayı veya herhangi bir şeyi sevebilir miyiz?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Turizm uğruna 15 Mayıs 2024 | 96 Okunma Korku zamanı 08 Mayıs 2024 | 356 Okunma Bereket 01 Mayıs 2024 | 108 Okunma Evvelbahar 24 Nisan 2024 | 173 Okunma Köprü 17 Nisan 2024 | 159 Okunma