Suriye’de ‘3. Cenevre’ görüşmeleri bugün başlayacak.
Görüşmeler, Esad, İran ve Rusya’nın “PYD’nin de katılması” yönündeki çabalarına Türkiye’nin sert tepkisi üzerine iki gün ertelenmiş, ardından PYD’nin davet edilmemesi ile kriz çözülmüştü.
Perde arkası: PYD’nin katılması için Esad, İran ve Rusya bastırıyordu. ABD de istiyor, ancak Türkiye’nin kararını bekliyordu.
Türkiye, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın ağzından en üst düzeyde ve ‘net bir mesajla’ PYD’yi ‘veto’ ettiğini açıkladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bu kararlılığı ABD’li, İngiliz ve Fransız mevkidaşlarıyla mekik diplomasisiyle sürdürdü. Pazar günü John Kerry ile 50 dakika görüştü, ardından Laurent Fabius’la. Ortaya hala bir netlik çıkmayınca, iki gün sonra Kerry’i tekrar aradı, ardından yeniden Fabius ve Philip Hammond’la görüştü.
BM temsilcisi Staffan De Mistura’nın davet mektupları bu görüşmelerin ardından geldi.
Türkiye’nin mücadelesinin sonucunu da Fabius açıkladı: “PYD görüşmelere davet edilmedi.”
Türkmenlerin temsili: Muhaliflerin oluşturduğu Müzakere Yüksek Kurulu’ndaki 32 kişi arasında Bayırbucak Türkmenleri komutanlarından Beşar Molla da var. Ancak bu heyetten kimlerin Cenevre’ye gideceği düne kadar netleşmedi. İlk toplantıya katılmasa da, devam eden toplantılara Türkmen temsilcilerin katılması mümkün.
PYD dolaylı olarak da yok: De Mistura’nın grup davetlerinde PYD olmadığı gibi, bireysel olarak davet edilen 10 kişi arasında da PYD’li yok. “PYD’nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçler Birliği gruplarından Haysem Menna davet edildi; PYD davet edilmiş sayılır” iddiası ise geçersiz. Zira Menna, SDGB bileşeni olarak değil, sadece ‘Vatandaşlık ve Haklar Partisi Başkanı’ olarak davet edildi.