Bütün bunların sonunda elbet hukuk da pazarlığa tabi!
Selahattin Demirtaş’ın dokuz yıllık tutukluluğunun devamında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “Son sözümdür, tahliye şarttır” demesinin ardından iktidar kanadında yumuşama olmasına “hukukun işlemesi”, “hakkın yerini bulması” gözüyle bakılıyor.
Demirtaş’ı kim içeri attı?
İktidar!
AİHM kararlarına karşın içeride kalmasını kim ısrarla istiyor?
İktidar!
Çıkmasını kim hayırlı buluyor?
İktidar!
Hayırdır...
***
Hukukun dünkü kefelerinde şunlar vardı:
Sabah CHP’nin 38. olağan kurultayına karşı bitip tükenmek bilmeyen saldırılardan biri olan ceza davasının duruşması vardı. Özgür Özel’den Ekrem İmamoğlu’na, Özgür Çelik’ten Cemil Tugay’a kadar genişçe bir yelpaze yapıp hapis ve siyasi yasak istemişler.
Öğleye doğru AİHM’nin Selahattin Demirtaş’ın tahliyesine ilişkin kararına Bahçeli’den hayırlara vesile olacak, hukuk işledi yorumu geldi. Bahçeli, Öcalan’ı sürecin ana muhatabı kabul ettiğinin altını bir kez daha çizdi, komisyonun İmralı’ya gitmesinin süreci güçlendireceğini vurguladı.