Gölmarmara’da meydana gelen tarım işçilerine yönelik trafik
cinayetinin acısını içimizde hissederek Ödemiş’e hareket ettik.
Burada da altın uğruna toprak cinayetine hazırlık
yapılıyordu.
Gölmarmara’da 15 işçinin ölümüyle sonuçlanan kaza sürekli geliyorum
diyen bir faciaydı. Mevsimlik tarım işçileri köle düzeninden farklı
olmayan bir şekilde kamyon kasalarına dolduruluyor ve ırgatlığa
götürülüyor. Yüzyıllar öncesinden başlayan dayıbaşılık sistemi
Türkiye’nin pek çok yerinde hâlâ geçerli. İşçi başına günlük
ücretin ortalama yüzde 10’unu alan dayıbaşı, tarlaya ne kadar çok
kişi sokabilirse o kadar çok kazanıyor. O işçiler hangi koşullarda
getirilmiş, nasıl taşınmış kimin umurunda...
Ya sigorta?
Hayatta kalma güvenliği olmayan bir kişinin daha iyi bir yaşam
güvenliği olabilir mi?
Türkiye’de trafik sorunundan tarım işçilerinin karşı karşıya
kaldığı kölelik sistemine kadar uzanan zincir Gölmarmara’da bir kez
daha kırıldı ve hepimizin yüzüne çarptı.
***
Ödemiş çevresindeki altın madeni işletme inadı ise toprağa yönelik büyük bir saldırı. Son 1 yıl içinde bu işe giren şirketler dördüncü kez rapor hazırlamaya girişip, işe koyulmak istediler. Her seferinde Ödemiş ve çevresinde örgütlü, Küçük Menderes havzasını korumaya kararlı insanlar bunu durdurdular.