Her şeyden önce gezi, Türkiye’nin tarihsel ve kültürel zenginliklerini bir kez daha anımsattı. Üzerinde yurt kurduğumuz topraklar bugüne dek bilinen 35 uygarlığa ev sahipliği yaptı. Anadolu’da 70 eski başkent var! Onlarca devlet kurulup yıkıldı. 40 bin antik nokta, 3 bin antik şehir var. Hıristiyanlığın en önemli 10 yeri sayılsa 5’i Türkiye’de. Kuranıkerim için; Mekke’de indirildi, Kahire’de okundu, İstanbul’da yazıldı denir. 1. yüzyıldan 6. yüzyıla dek, Roma’nın heykel okulu Aydın Karacasu’daki Afrodisias’tı. La Fontaine’in “ustam” dediği kişi, Anadolulu Ezop’tu.
***
Papanın ziyaret ettiği İznik ve İstanbul da kültürler beşiği,
kavimler kapısı Anadolu’nun yukarıda birer cümlelik vurgularımızın
içinde bir halka.
Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür” sözü yeri gelince söylenmiş sıradan bir değerlendirme değil.
Ziyarete öncelikle inanç temelli, kültürel bir gezi gözüyle bakmak, o noktada tutmak gerekir. Ancak sonuçlarının tartışılmasını da yadırgamamalı!
Geziyle, Hıristiyan dünyasının kendi içindeki yüzyılları aşan sarılıp darılması içinde önemli bir an yaşandı. 1700 yıl önce onlarca İncil’in İznik Konsili ile teke indirilmesi zamanaşımına uğrayacak bir tarihleme değil. Sonrasında kanlı çatışmalar doğuran dinler savaşı yaşandı. Bütün bunların ardından Katoliklerin ruhani lideri Papa 14. Leo ile Rum Ortodokslarının ruhani lideri 1. Bartholomeos’un İznik’te bir araya gelmesini şöyle yorumlayanlar da az değil:
Bu Moskova Kilisesi’ne karşı bir tavır!
Son dönemde Avrupa’daki Rusya gerilimini de bu tartışmaya katanlar oldu.