İstanbul’da yaşananlar, seçimlerin her aşamasının ne kadar
önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.
Çoğunlukla temiz hava örnek gösterilerek denir ki; “Sürekli nefes
alıp verirken, oksijenin ne kadar önemli olduğunu anlamayız. Hava
kirlenince fark ederiz.”
Güvenlik kavramları da öyledir. Can ve mal güvenliğinin önemi,
toplumsal huzurun biraz bozulmasıyla her şeyin önüne geçer.
Ancak AKP iktidarı döneminde güvenlik sorunları o kadar katlandı
ki, birkaçını paylaşalım...
En önemlisi hukuk güvenliği kalmadı. Bir insan ömrü boyunca hiç suç
işlemeyeceğine dair söz verebilir; ancak hiç yargılanmayacağına
dair söz veremez. Beklemediği bir anda kendisini mahkeme önünde
bulabilir. İşte o anda masumiyetini ortaya koyacak bir hukuk
güvenliği gerekir.
Sınav güvenliği AKP’den önce insanların aklına bile gelmezdi. Ancak
FETÖ belası gösterdi ki; 2004’ten itibaren yıllarca sınav soruları
çalınmış, binlerce kişinin hakkı yenmiş. Kaderin cilvesi, sandık
güvenliğinin tartışıldığı şu günlerde AKP’nin ilk yıllarının ÖSYM
Başkanı Ali Demir FETÖ’den gözaltına alındı.
*** Sandık güvenliğinin kendi içinde
ne kadar parçalı olduğunu yaşararak görmekteyiz. Evrensel olarak
seçimin her aşaması, sürelere dayalı itirazlara açık olarak
ilerler.
İlk aşama seçmen listeleridir. Listeler askıya çıkar, itirazı olan
söyler. Kesinleşir ve son şeklini alır. Bu aşamadan sonra itiraz da
kabul edilmez. Bunu aday listeleri izler. Burada da itirazı olan
söyler, YSK inceler, listeyi yayımlayıp, “İşlem tamam” der.
Her aşama önemli ama, oyların sayımı, en belirleyici...
Stalin’e atfedilen bir sözdür; “Oyları kim...