Yeni Zelanda’daki insanlık dışı, alçak saldırı dinin dünya
siyasetindeki yerini bir kez daha gündeme getirdi.
Batı sömürgeciliği küresel güç olmak için ilk, dini kullandı. 15.
yüzyıl ve sonrasında ele geçirdiği topraklarda Hıristiyanlığı da
yaydı. Bunu en iyi, çok verimli topraklara sahip Afrika ülkesi
Kenya’nın kurucu Devlet Başkanı Jomo Kenyatta
özetlemiştir:
“Beyazlar geldiğinde onların elinde İncil, bizimse topraklarımız
vardı. Zamanla bize gözlerimizi kapatıp dua etmesini öğrettiler.
Bir süre sonra İncil bizim elimizdeydi. Topraklarımızsa beyazların
olmuştu.”
18. yüzyıl sonrasında uygarlığı kullandı. “Ben size medeniyet
getireceğim” diyerek sömürgeciliğini sürdürdü. İstiklal
Marşımızdaki “Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar”ı bu
pencereden de yorumlamak gerekir. 20. yüzyıldan itibaren de “Size
demokrasi getiriyorum” söylemi küresel etki olarak kullanıldı.
Bugün Irak ve Afganistan’a getirilen demokrasi, ortada; tadından
yenmiyor!
Hıristiyanlığın şöyle bir genel hedefi vardır:
“Birinci bin yılda Avrupa’yı, ikinci bin yılda Amerika’yı
Hıristiyanlaştırdık. Üçüncü bin yılda da Afrika ve Asya’yı...”
*** İslam dünyası ne âlemde?
Bir milyar 700 milyon nüfus, 57 ülke... Durum şu:
57 ülkenin toplam gayri safi milli hasılası yıllık 6 trilyon dolar.
Sadece Çin’in 13 trilyon dolar.
Dünya enerji kaynaklarının yüzde 70’i, doğal kaynakların yüzde 40’ı
bu coğrafyada ama, nüfusun yüzde 40’ı açlık sınırının altında
yaşıyor.
Okuma yazma or...