Ergenekon davasının sanıklarından biri daha kansere yenildi ve
yaşamını yitirdi. Hemen her meslek grubundan temsilcilerin yer
aldığı, dünyanın en yaşlı “terör örgütü” davasında deyim
yerindeyse “mafya kanadını” temsil eden Sami
Hoştanöldü.
Hoştan, Ergenekon dalgalarının dördüncüsünde gözaltına alındı,
tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Daha sonra kumar
operasyonunda tutuklandı, böylece Ergenekon davasının da tutuklu
sanığı muamelesi görüp bizim duruşmalara dahil edildi. Aynı
hapishanede tutulunca duruşmalara gelip giderken doğal olarak
selamlaştık, konuştuk. Her şeye karşın yaşama rahat bakan bir yanı
vardı. Yanılmıyorsam 2 kez cezaevine cep telefonu sokmak isterken
yakalanmıştı, 2 koğuş aramasında da cep telefonu bulunmuştu.
Bunlardan da ayrıca yargılanınca öteki davalarla birlikte dosyası
hayli kabarmıştı.
O günlerin bir sabahında erkenden duruşma salonuna getirilip
prefabrike odada bekletilirken yarım tebessümle bana dönüp
seslendi:
“İşte böyle Sayın Balbay, sizin
yüzünüzden buralarda yatıyoruz...”
Şaşırdım, “Nasıl yani” diye sordum.
Kestirme bir yanıt verdi:
“Siz olmasanız öyle ya da böyle bu davalardan biz
sıyırırdık... Ama işte sizleri içeride tutmak için bizi de bu
davaya yamadılar...”