Bir an önce sağlığına kavuşmasını yürekten dilediğimiz, ancak
doktorların tüm çabalarına karşın durumu ciddiyetini
koruyan Cüneyt Arcayürek’in seçimlerle ilgili
sık kullandığı şöyle bir değerlendirme vardır: Öyle olur ki seçim,
Anadolu’da kazanılır Ankara’da kaybedilir, Anadolu’da kaybedilir
Ankara’da kazanılır.
İşte böyle bir dönemdeyiz.
7 Haziran seçimlerinin temel sonucu şu: Muhalefet yüzde 60, iktidar
yüzde 40 oy aldı.
İktidarın kullandığı söylemle vurgulamak gerekirse; milli irade
böyle tecelli etti.
60, 40’tan büyük olduğuna göre seçimlerin galibi AKP’nin her
fırsatta tümünü bir arada eleştirdiği hatta terör örgütleriyle
bağlantı kurdurduğu CHP, MHP ve HDP’dir.
AKP ile AKP’nin cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk
anda bu sonuçları kabullenip ona göre strateji çizmek yerine ne
olursa olsun iktidardan gitmeyeceklerini ima ettiler. Ancak son
birkaç gündür usul usul gerçeğe geldikleri dikkati çekiyor. Erdoğan
bile 400 milletvekilli başkanlık sisteminden “Makamımı
tartıştırtmam” noktasına geldi.
Ahmet Davutoğlu da artık başbakan değildir,
başbakan vekilidir.
***
Seçimlerin en çok tartışılan partisi HDP. Uzunca bir süredir
Türkiye partisi olma hedefiyle yola çıkan HDP, bunu başardı. Seçim
barajı engelini, sözcüğün tam anlamıyla gücünü artırıcı kaldıraca
dönüştürdü.
Koalisyon tartışmalarına girmeden önce vurgulamak gerekirse; en
geniş yelpazeli koalisyon HDP’dir. Yüzde 13’ün içinde; partinin
çekirdek oyu var, AKPCHP hatta MHP’den giden oy var, Türkiye’deki
sosyalist solun bütün renklerinden destek var.
HDP, bu tablonun farkında, adımlarını da ona göre atmaya
çalışıyor.