Dört yıl önce bugün Türkiye kanlı bir sabaha uyandı. 10 Ekim
2015 Cumartesi günü sabah saat 10.04’te 3 saniye arayla Ankara Garı
önünden iki büyük patlama meydana geldi. Emek, Barış ve Demokrasi
Mitingi’ne katılmak için Türkiye’nin dört bir yanından gelip Ankara
Garı önünde toplanmaya başlayan grupların ortasında
gerçekleştirilen iki canlı bomba eylemi sonucunda, daha sonra kimi
ağır yaralıların da kaybı ile birlikte 109 kişi öldü, 500’den fazla
yaralı vardı.
Tarihe Gar Katliamı diye geçen olay 7 Haziran 2015 seçimlerinin
yenileneceği 1 Kasım’dan üç hafta önceye karşılık geliyordu. Seçim
süreci bu katliamdan doğrudan etkilendi. Pek çok miting iptal
edildi. AKP, katliamdan sonra oylarının arttığını kamuoyu ile
paylaştı.
Demokrasilerde seçime üç duygu ile gidilir; korku, öfke, umut... 1
Kasım 2015 seçimlerine birinci duygu damgasını vurdu. Toplum,
“Türkiye daha kötüye mi gidiyor” korkusuyla sandığa gitti.
*** 10 Ekim katliamını o dönemin
olayları ile birlikte baktığımızda, ortaya yazının başlığı
çıkıyor.
Katliamda Yunus Emre Alagöz adlı canlı bombanın
kendini patlattığı kısa bir süre sonra yapılan DNA testleri sonucu
ortaya çıktı.
Kimdi Yunus Emre Alagöz?
10 Ekim’den üç ay önce 20 Temmuz 2015’te Suruç’ta Amara Kültür
Merkezi önünde toplanan 300 kadar gencin ortasında bedenine sardığı
bombayı patlatan Abdurrahman Alagöz’ün kardeşiydi.
Bu olayda da 34 kişi ölmüş 100’den fazla genç yaralanmıştı.
Abdurrahman Alagöz kimdi?
Adıyaman Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi 20
yaşında IŞİD’li bir gençti.
Alagöz kardeşler kimdi?