tehditler, terör bu ülkenin bütünlüğünü bozamaz. Türkiye’ye
zarar verecek en tehlikeli durum, ortak paydalarını
yitirmesidir.
AKP iktidarının ilk yıllarında tartışma konularından biri milli
bayramların nasıl kutlanacağı idi. 23 Nisan’larda sakal tıraşı
olmayı unutmuş çocukların Meclis Başkanlığı koltuğuna oturup siyasi
mesaj vermelerine tanık olduk. 29 Ekim’lerde hep bir gerekçe
bulunup geleneksel resepsiyonların iptalini, “Zaten bir bahane
bulunacaktı” diyecek kadar kanıksamıştık. Atatürk anıtlarına çelenk
koymayı yasaklayacak kadar ileri gidilmişti.
19 Mayıs’ların da devlet törenleriyle değil, halk tarafından
kutlanması önerilmişti. Bunda, “Halk nasıl olsa yoğun olarak
katılmaz. Gelse gelse militan ruhlu dar gruplar gelir, zamanla
kutlamalar anlamını yitirir” beklentisi de seziliyordu.
Gelinen noktaya bakın ki, Erdoğan 19 Mayıs’ı
Samsun’da çok görkemli kutlamak istiyor, bu görkemli törene
Kılıçdaroğlu’nu da davet ediyor...
Bugünleri de gördük!
Mustafa Kemal Atatürk herkesi yanına getirmeye,
başlattığı mücadeleleri kazanmaya devam ediyor!