Atila’yla 20’li yaşlardan beri arkadaşız. Gazeteciliğe birlikte
başladık. Mesleğin ilk yıllarındaki başlıca ortak hedefimiz, Uğur
Mumcu olmaktı.
Atila’nın birlikte mesleğe adım attığımız öteki arkadaşlardan
önemli bir farkı, seçimle gelinen mücadele yerlerinde olmak
istemesiydi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin başkanlığını daha 20’li
yaşların ortasında hayal etti ve başardı.
Hedefi koltuk değil, mücadele, daha etkili mücadeleydi. Bunun da
başlıca yolunun Meclis’ten geçtiğini biliyordu. Önseçim macerası
30’lu yaşlarda başladı. Erdal İnönü’nün Genel Başkanlığı’ndaki
SHP’nin İzmir adayı olmayı başardı. O dönem tercih sistemi vardı.
Tercihlerle 2. sıradan 1. sıraya yükseldi. Ancak parti, bölge
barajını aşamadı.
Yılmadı. Zaten yılmak sözlüğünde yoktu. Hangi konumda olursa olsun
siyasal çizgisini bozmadan yoluna devam etti.
2009’da İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı’nı kazanmasının hemen
ardından soluğu Silivri’de aldı. Yapayalnız başladığı,
“Silivri’dekilerin sesini dışarı duyurma” girişimini sabırla,
inatla yaydı.
2-3 haftada bir cezaevi ziyaret salonundaki sarılmalarımız yaşam
boyu belleğimden gitmeyecek.