Tam da siyasi partilerin milletvekili adaylarını saptamasının
ardından seçim iklimine girilecekken, Ağrı’dan, içinde bir dizi
soru barındıran çok ağrılı haberler geldi.
Uzun süredir Güneydoğu’dan silah seslerinin gelmemesine, kanın
durmuş olmasına olumlu baktığımızı, bütün meselenin bu durumu
sağlıklı bir iç barışa çevirebilmek olduğunu biz de bu köşede yeri
geldikçe vurguluyoruz. Bunun yanında özellikle Doğu ve Güneydoğu
illerimizde terör örgütü elemanlarının etkili olduğu, kent
merkezlerinde kimlik kontrolü yaptığı, devletin bunu “seyrettiği”
yönünde fotoğraflı haberler de ülke gündemindeydi.
Genel kanı, 7 Haziran seçimlerine giden yolun büyük ölçüde
netleştiği, çatışmasız bir dönemin olacağı yönündeydi. Artık
gündemde HDP’nin barajı aşıp aşmayacağı vardı. Devamında da 8
Haziran’a Türkiye’nin nasıl uyanacağı soruluyordu.
***
11 Nisan cumartesi günü Ağrı’da meydana gelen çatışma bütün bu
yorumları ikincilleştirdi.
Haberlerin birbiriyle çelişmesi, hükümetin terör örgütüyle uğraşmak
yerine hedef tahtasına Demirtaş’ı koyması, Ağrı’yı daha karmaşık
hale getirdi. Bütün çelişkileri bir kenara koyup, gelinen noktanın
fotoğrafına baktığımızda şunlar görünüyor:
PKK hiçbir şekilde silah bırakmaya niyetli değil. Çatışmasızlık
silahların gömüldüğü anlamına gelmiyor.