Fransa’da 17 Kasım’da başlayan “Sarı Yelekliler” eylemi adım
adım küreselleşmenin nasıl da “kürede selleşme” yarattığını ortaya
koyan bir meydan okuma haline geliyor.
Bir başka deyişle Fransa’da asgari ücretlilerin dile getirdiği
gerçekler, başta Avrupa olmak üzere tüm kıtalardaki yaşam
uçurumlarının göstergesi.
Fransa’da asgari ücret 1100 Avro. Emekli olunca maaş 350 Avro’ya
düşüyor. Bununla Fransa koşullarında geçinmek mümkün değil.
Macron yönetimi onlara şunu önerdi:
-Size ayrıca sosyal yardım yapalım!
Emeklilerin buna yanıtı şu:
- Hayır, biz özel yardım değil, hakkımızı istiyoruz!
Tanıdık geldi mi?
Fransa’da ücret düşüklüğünün bir nedeni de şu:
Göçmen işçiler nedeniyle işveren taşeron çalıştırmayı tercih
ediyor. Taşeron işçinin ücreti kadrolu işçinin yarısı kadar!
Tanıdık geldi mi?
*** Neo-liberal politikalara karşı
halkçı, toplumcu politikaların, seçmenleri ikna edecek güçlülükte
geliştirilemediği görülüyor.
Bunun da çeşitli zorlukları var. Dün Avrupalı bir sendikacıdan
dinledim:
“Patron işçi ücretlerinin yüksekliğinden yakınıp fabrikayı Çek
Cumhuriyeti’ne taşıyacağını söyledi. Yapma dedik. Ama siz her yıl
zam istiyorsunuz, dedi. Sendika yöneticileri toplandık. İşi tümüyle
kaybetmek mi, zamsız çalışmak mı? İkinciyi tercih etmeye mecbur
kaldık!”
Fransa’da Macron’un lakabının “büyük sermayenin meleği” olduğunu
bir kez daha anımsatalım!
*** Sarı Yel...