1984 yılında PKK terörünün başlamasının ardından devlet
yaşananların adını koymakta zorlandı. Adım adım olay sayısı ve
verdiğimiz şehit sayısı arttıkça, devletin kurumları farklı adlar
takmaya başladılar. Askeri yetkililer çoğunlukla “Bu kış işi
bitiriyoruz” mesajları verdiler. Hükümet yetkilileri, devletin
büyüklüğünü anlattılar, hiçbir şekilde böylesi olaylara prim
vermeyeceklerini vurguladılar.
12 Eylül askeri darbesinin devamında 1983’te yüzde 45.1 ile
iktidara gelen Özal, her konuya olduğu gibi
buna da büyük bir özgüvenle ve yüksekten bakarak
yaklaştı.
Bir yaz günü yine terör haberlerinin gazetelerin birinci sayfasını
işgal ettiği bir dönemde Özal, bir askeri birliği tatil bölgesinde
olduğu için şortla denetlemişti. Özal gazetecilerin PKK terörüne
karşı ne tür önlem alınacağı sorusuna şu karşılığı
vermişti:
“Devlet 3-5 çapulcuya teslim olmaz...”
Devlet elbette gücünü göstermelidir, otoritesini kurmalıdır. Ama
bunun her şeyden önce hukuk ve adalet zemininde olması gerekir.
Eğer o zemin kayarsa, devlet gücünü kullananların çıkar amaçlı suç
örgütlerini yönetenlerden farkı kalmaz.
Özal öyle dedi ama ne yazık ki terör artmaya devam etti, boyutları
değişti. Devlet gücünü kullananlar da “3-5
çapulcuya” haddini bildirmek için, hukuksal zemini tartışılan
her türlü işe girişti.
***
1984’ün üzerinden 31 yıl geçti. AKP,
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran
seçimlerinden sonra artan teröre karşı nasıl önlemler alınacağı
sorusuna önceki gün şu karşılığı verdi:
“Bunlar 3-5 çapulcu... Devlet bunları da aşar...”
Tablo gösteriyor ki, bir arpa boyu bile yol gidememişiz.
Özal, 3-5 çapulcuya haddinin bildirilmesi kadar basit olmadığını
anlayınca, kamuoyunda “Eve Dönüş Yasası” diye bilinen
terör örgütünce dağa götürülen gençlerin topluma kazandırılması
için özel düzenleme yaptı.