Bu vefat, yalnızca Kürt siyaset sahnesini yalnızca Barzani’ye bırakmakla kalmadı, aynı zamanda Barzani’yi gerektiğinde iyi polis - kötü polis oynayacak ortağından da mahrum bıraktı.
İşin ilginç yanı, Talabani’nin vefat ettiği gün Barzani’nin
Kerkük’e gitmiş olmasıydı. Malum, Kerkük valisi Necmeddin Kerim
referandumdan yana olması nedeniyle Bağdat hükümetinde görevden
alınmasına rağmen, fiilen iş başındaydı.
Necmeddin Kerim, Talabani’nin Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB)
partisindeki en yakın arkadaşlarından ve şahsi dostlarındandı ama
referandum konusunda Talabani’nin değil, Barzani’nin yanında yer
almıştı. Nitekim bir gün önce Talabani’nin eşi Hero Talabani,,
referandum nedeniyle Kürdistan Bölgesel Yönetiminin Türkiye ve İran
başta olmak üzere uluslararası planda yaşadığı yalnızlıktan dolayı
Barzani’yi sorumlu tutmuş, “Hatalarının bedelini halkımız ödüyor”
demişti.
Necmeddin Kerim’in bir özelliği daha vardı. Çuval hadisesini
hatırlıyorsunuz. Hani Irak’ın ABD tarafından işgalinin
başlamasından kısa süre sonra Süleymaniye’de görevli Türk
askerlerinin Amerikan askerleri tarafından tutuklanması ile
patlayan skandalı… İşte o olayda Türk askerlerini “terörist eyleme
hazırlanıyorlar” diye ihbar eden Talabani’nin istihbarat
servisiydi. Öne sürdükleri gerekçe ise Necmeddin Kerim’e suikast
hazırladıkları iddiasıydı.
Nereden, nereye değil mi?
Irak Kürtleri ABD’nin Irak’ı işgalindeki işbirlikçi rollerinin
karşılığını 2005’te aldı. Talabani Irak Cumhurbaşkanı oldu, Barzani
de yeniden özerkliğine kavuşan
Kürdistan Bölgesel Yönetiminin (KBY) başkanı oldu.