Geri sayım sürerken –uygulanırsa- Türkiye’nin güvenlik
kaygılarını rahatlatacak ve askeri harekâtın devamına gerek
bırakmayacak bu anlaşmaya nasıl, hangi koşullarda varıldığı yolunda
perde arkası gelişmeler ortaya çıkmaya başladı. Bazıları gerçekten
“Bu kadarı olmaz” dedirtiyor. Bu gelişmelere dair bilgileri biraz
daha teyit alıp olgunlaştırarak, daha güvenli hale getirerek
Erdoğan’ın 22 Ekim Salı günü, 120 saatin bitimine saatler kala
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi’de yapacağı ve ABD
Başkanı Donald Trump’ın da dikkatle izleyeceği görüşme öncesinde
paylaşmayı ümit ediyorum.
Ancak bu aşamada bazı soruları sormakta, Türkiye’nin karşı karşıya
olduğu tabloyu anlamak bakımından fayda var.
1- Erdoğan 20 Ekim’de Güvenli Bölgeyi Cerablus’tan Irak sınırına dek 44 kilometre olarak tekrar etti. ABD’nin YPG/PKK’dan arındırmayı taahhüt ettiği 32 kilometre derinlikteki alanın uzunluğu, 9 Ekim’de başlayıp 17 Ekim’de “ara verilen” Barış Pınarı harekâtının kapsadığı Tel Abyad ile Resulayn arasındaki 120 kilometre mi, 440 km mi? ABD 120’ye 32 km alanı temizlediğinde anlaşma koşulları sağlanmış olacak, harekât duracak mı?