Belli ki AK Parti referandum kampanyasını hazırlayanlar, CHP’nin
belli davranış kalıplarından vaz geçemeyeceği var sayımını da esas
almışlar.
Adeta CHP’nin kendi kendine kuracağı tuzaklara göre planlar
yapılmış.
Şimdi, onlar olmadıkça, zamanında en çok şikayet ettikleri konu
olan “niyet okuyuculuğu” sırası AK Partililere geliyor sanki.
Nereden mi çıkarıyorum bunları?
Mesela dün AK Parti Grup Başkan Vekili Naci Bostancı CNN Türk’te
dedi ki “Genel dilleri bu olsaydı”, ki bununla CHP’nin ‘pozitif
kampanya’ dediği üslubu kast ediyor, “öne çıkarmazlardı”.
Yine dün Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’den CHP kampanyasına
bir eleştiri: “Tanımasak biz bile inanacağız”.
Canikli’nin eleştirisi belki de CHP’nin izlediği yöntemin yankı
bulduğunun dolaylı kabulüdür.
CHP’nin 16 Nisan referandumu üzerine “Hayır” kampanyasında AK
Partinin beklediği gibi davranmamasının rahatsızlığı artık açığa
çıkmış durumda. O kadar ki Abdülkadir Selvi “Bir tek rabia işareti
yapmadığı kaldı” diye yazarak rahatsızlığı dile getirdi.
Bu aslında ilk olarak CHP Meclis’in referandum kararını Anayasa
Mahkemesine götürmediğinde görüldü.