Türkiye Kupası’nda milyonların hafta sonu ailecek toplanıp şifresiz bir şekilde derbi keyfi yapabilecek olmasının tadını çıkarmak lazım
Her şeyden önce bir spor gazetecisi olmaktan öte, bir sporsever
olarak milyonların hafta sonu ailecek toplanıp şifresiz bir şekilde
derbi keyfi yapabilecek olmasının tadını çıkarmak lazım... Grup
aşamasında birçok maçta heyecan yaşadık, şimdi bu heyecan bir adım
daha tırmanacak ve çeyrek final biletleri tek eleminasyonlu maç
sistemiyle dağıtılacak. Yarın Beşiktaş ile F.Bahçe kozlarını
paylaşıyor, bugün ise Başakşehir ile G.Saray oynayacak. İşin
keyfine varmak varken gerginlikle beslenmek, çıkarları için
milyonların keyfine limon sıkmak adet haline gelmiş.. Hala böyle
sorunlar var.. Hala kupayı beğenmeyenler var..
Kazanana doğrudan Avrupa Ligi gruplarına bilet vadeden, bu sebeple
hem maddi hem de manevi anlamda oldukça tatmin edici olan Türkiye
Kupası'nı angarya gören yönetici, başkan ve teknik adamlarla her
sezon karşı karşıya kalıyoruz. Bir sporcuyla anlaşma yaparken maç
başı ücretlerini düzenlemeyi bilmeyen, Avrupa kulüplerinin artık
rutini haline gelmiş uygulamalardan bihaber yönetici profili
çıkmış, bu ücretleri ödedikleri için kupadan şikayetçi oluyor. İyi
de Avrupa'nın en prestijli ulusal kupalarından maddi anlamda eksiği
olmayıp fazlası olan Ziraat Türkiye Kupası mı suçlu, yoksa transfer
çılgınlığında 20 bin Euro'lara varan maç başı ödemeleri gözünü
kırpmadan sözleşmelere yazanlar mı? Türk kulüpleri; ligiyle,
kupasıyla elde ettiği önemli gelirleri, UEFA'dan gelen Şampiyonlar
Ligi, Avrupa Ligi paralarıyla katlanan bu potansiyeli ne kadar
doğru kullandı? Kulüpler batıyor, UEFA'nın pençesine düşüyor.
Maddiyat bir yana, Türkiye Kupası ülke futbolu için bir gelenektir.
Kulüpler kupa kazanmayı para kazanmaya indirgememeli en başta.