Başlık; “Teknolojide çığır açacak Türk icadı!” olunca
ister istemez haberle ilgilendim. Hele TÜBİTAK'ın icada sahip
çıktığını okuyunca ilgim bir kat daha arttı.
Son olarak TÜBİTAK, Bilim Şenliği'nde desteklenen ilginç bir
deney ile dünyada dengeleri değiştirmek üzereydi ki muhtemelen dış
mihraklara takıldı. Oysa parçacık fiziğinde devrim
yaratacaktı!
Deneye göre, iki farklı cam kavanoza konan peynirden üç gün
boyunca kötü söze maruz kalanın daha çabuk küflendiği
kanıtlanmıştı.
Kavanozdaki peynire kötü söz olarak ne demişlerdi? Dile kolay
üç gün boyunca sürmüş! Denilen o ki, sütü veren Sarıkız'dan girip,
peynirin mayasına ve hatta o kavanozu üreten fabrikanın contasına
kadar uzanmış hakaret süreci… Sır olarak saklandı. Hep aklımda
kaldı.Başka bir açıdan bakarsak, kötü söz söylenen kavanozda
küflenmeyle beraber hayat başladı. Tamam da içinde bulunduğu ağır
psikolojik bunalımdan nasıl kurtulacak bu kavanoz diye düşünen
olmadı.
Amerika'yı keşfeder miyiz?
Ne var ki, kavanoz deneyi bilimin Türkiye'deki yerini
tanımladı! Böyle bilimle içli dışlı bir ülkede, biyoloji ders
saatlerinin azaltılmasına katkı yaptı.
Çığır açacak Türk icadına dönersek Doktor Arif, beynini ana
bilgisayardan alan binlerce bilgisayarın disksiz çalışabilmesini
sağlayan bir sistem icat etmiş.
Hadi çoğu şirket bilgisayarının hâlihazırda böyle çalışmasını
geçtim, yahu bu sistem 1960'lı yıllardan beri kullanılıyor.
Yaygınlaşması 1984'de PXE ekolü ile birlikte başladı. Bırakın icat
edilen sistemin orijinalliğini, Türkiye'de internet kafeler bile bu
modelle işletiliyor.
TÜBİTAK'ın sahip çıktığı icadın mucidi Arif zaten bu
teknolojiyi sağlayan yazılımlardan birinin Türkiye
distribütörü……“iShareDisk” disksiz bilgisayar yazılımı da esasen
Çin malı……