Geçen Çarşamba günü ölen Mısır’ın ve Arap dünyasının en önemli
gazetecisi Hasaneyn Heykel, 1950’lerde Suriye konusundaki
uyarılarımızı ve buna karşılık Irak’ın Türkiye ile İsrail’i savaşa
tutuşturma çabalarını ayrıntılarıyla yazmıştı.Sadece Mısır’ın
değil, Arap dünyasının da gelmiş geçmiş en önemli gazetecisi olan
Muhammed Hasaneyn Heykel, geçen Çarşamba günü 92 yaşında hayata
veda etti. Dünya kadar muhalifi olan ama gazeteciliğine muhalifleri
dâhil herkesin saygı duyduğu Heykel bizden, yani Türkiye’den pek
değil hiç hoşlanmazdı ve bazı yayınlarında bir zamanlar başımıza
örülmek istenen çorapları da ayrıntılarıyla anlatmıştı.
Çocukluk ve gençlik senelerimde, TRT’nin haber bültenlerinde sık
sık “Mısır’ın yarıresmî gazetesi El Ahram’ın başyazarı Hasaneyn
Heykel, dünkü yazısında şöyle, şöyle, şöyle dedi...” diye bir ifade
geçerdi...
Hasaneyn Heykel yahut tam ismi ile Muhammed Hasaneyn Heykel,
Kahire’de geçen Çarşamba günü hayata veda etti. 92 yaşında ve Arap
dünyasının gelmiş geçmiş en önemli gazetecisi idi, Mısır’da
krallığa son veren 1952 darbesinin lideri ve modern Arap
milliyetçiliğinin kurucularından Cemal Abdülnasır’ın gözbebeği
olmuş, tam 17 sene El Ahram’ın başında bulunmuş, neredeyse 60 sene
boyunca Arap dünyası ile ilgili makaleler ve kitaplar yazmıştı.
‘ÜSTAD İLE BERABER’
Heykel meslek hayatı boyunca hem iktidarın gücünü tattı, hem de bir
aylığına bile olsa siyasî tutuklu kimliği ile hapishaneleri gördü.
El Ahram’ın başında bulunduğu sırada Abdülnasır tarafından
Enformasyon Bakanı yapıldı ve edindiği bilgilerle kurduğu
ilişkilerin meyvelerinden neredeyse ölümüne kadar istifade etti.
Yazdığı her kitap hemen listebaşı oluyor, son senelerde El Cezire
Televizyonu’nda yaptığı “Üstad ile Beraber” isimli program
reytingleri uçuruyordu. Gazeteciliğe 1942’de, Mısır’da İngiliz
birliklerinin bulunduğu sırada İngilizce yayın yapan “The Egyptian
Gazette”de başlamış ve dikkatleri daha ilk haberi ile
çekmişti...
Haberin konusu, İngiliz askerleri ile ilişkiye giren Mısırlı hayat
kadınları idi! Askerlerin bu kadınlardan hastalık kapmaları üzerine
iktidarda bulunan Vefd Partisi sokak fahişeliğini güya yasaklamıştı
ve Heykel hayatlarını bu şekilde kazanan kadınları yazı dizisi
yapmış, yazdıkları büyük ses getirmişti.Ve, Heykel’in gazetede o
günlerdeki ünvanı “el jurnalci” idi! Bizde bir zamanlar “muhabir”
mânâsında kullanılan “jurnalci” kelimesini Mısırlılar da benimsemiş
ve başına bir “el” ilâvesi ile muhabirler “el jurnalci”
olmuşlardı!
SON DESTEK SİSİ’YE
Heykel çok önemli, hattâ Arap dünyasının yetiştirdiği en büyük
gazeteci idi; kendisinden ve görüşlerinden hiçbir şekilde
hoşlanmayanlar bile gazeteciliğine tek söz etmezlerdi ama her zaman
“hâkimlerin”, yani “iktidarın” yanında olmakla suçlanmıştı. Gerçi
bir ara Enver Sedat’a karşı çıkınca tutuklandı, Sedat’ın birkaç
hafta sonra öldürülmesi üzerine iktidara gelen Hüsnü Mübarek
tarafından serbest bırakıldı, seneler sonra bu defa Mübarek’e
muhalif oldu. “Bu adam hayal dünyasında yaşıyor” demesinden bir
hafta sonra Mübarek devrildi, Heykel onun yerini alan Muhammed
Mursi ile Müslüman Kardeşler’i, onların devrilmesi üzerine de
darbeci General Abdülfettah el Sisi’yi destekledi!