Büyükelçiler toplantısı dolayısıyla, diplomasinin buluştuğu Ankara kulislerine yayılan haberlere bakılırsa, bugünden yarına sonuç alınacağını gösteren bir süreç yürümüyor.
Ama Menbiç gibi uzun vadeye yayılması da olası gözükmüyor.
Çünkü her iki taraf da kendisi açısından ileride oluşabilecek güçlükleri görüyor ve kozlarını bu kapsamda masaya sürüyor.
Karar alma mekanizması içinde yer alan diplomasinin saygın
isminin dünkü
sohbetimizdeki şu cümles, durumu özetlemeye yeter:
“Meseleyi tek başına Suriye olarak almamak lazım, Irak’tan
İdlib’e uzanan
kapsamda bakmak gerekir. Ayrıca uluslararası camiayı da haklı
tezimizde
yanımızda tutmamız lazım. O nedenle önerilen güvenli bölgenn
nereden
başlayıp, ne kadar uzunluğa ve derinlğe ulaşacağı bizim kadar
ABD’nin gelecekte
karşılaşacağı sorunlar açısından da önemlidir…”
Sözünü biraz daha açmasını istediğimde 11 Eylül saldırılarını gösterdi:
“Ne zaman ki ABD Afganistan ve Irak’ı boşalttı, karşılığını 11
Eylül saldırısıyla aldı;
burayı da yarın boşalttığında ilerde neyle karşılaşabileceğini
görerek adım
atacaktır…”