Birçok gazete “Kurt dehşeti” diye verdi haberi. Silivri’nin
Büyükçavuşlu ve Beyciler mahallelerine giren kurtlar, buradaki
hayvan çiftliklerine saldırmışlar, milyonluk yarış atlarını
parçalamışlar. İnsanlar tedirgin. “Acaba bize de bir saldırı olur
mu?" diye korku içindeler.
Silivri, İstanbul’un neredeyse burnunun dibinde... Birçok
İstanbullu, yazlık ev almış Silivri’nin köylerinde. Ama şu işe
bakın, İstanbullular mesire yeri olarak gezdikleri, yaşadıkları
yerlerde şimdi ‘kurt korkusu’ yaşıyorlar.
Bu korkularında haklılar mı?
Evet haklılar
Doğa katillerinin olduğu her yerde kurtların insanlara saldırısına
hazır olun.
Zira önce kurtlar insanlara saldırmıyor, önce insanlar kurtlara
saldırıyor.
Kurdun Uyanışı filmi, yönetmenliğini Jean Jeacques Annaud’un
üstlendiği 2016’da vizyona girmiş, Fransa-Çin ortak yapımı bir
film. Ben çok etkilendim. İzlemenizi öneririm.
Filmde, 1967 yılında Pekin’den gelen Chen isimli genç bir öğrenci
ve arkadaşının, Moğolistan'da yaşayan bir grup sürü çobanıyla
yaşaması ve onları eğitmesi konu ediliyor. Bu genç öğrencilerin
memleketlerinden binlerce kilometre uzağa gönderildikleri
topraklarda doğa ve insan arasında ilginç bir ilişki vardır. Vahşi
kurtlar her yerdedir ama kolay kolay insanlara ve onların beslediği
hayvanlara saldırmamaktadırlar.
Bölgede yaşayan kurtlar, avladıkları ceylanları derin çukurlar
kazarak bu çukurlara doldurmakta, kış aylarında beslenme
ihtiyaçlarını bu çukurlardaki ceylanları yiyerek
karşılamaktadırlar.